Niyazi Berkes

Türkiye'de Çağdaşlaşma author
Author
Translator
8.7/10
211 People
945
Reads
138
Likes
9k
Views

Newest Niyazi Berkes Quotes

You can find Newest Niyazi Berkes quotes, newest Niyazi Berkes book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Uğur Mumcu
Atalarımızın dört kıtada at koşturduklarından söz edip, Münih sokaklarında çöp toplayan Anadolu çocuklarından utanmayanlara milliyetçi denilebilir mi?
Sayfa 312Kitabı okudu
Uğur Mumcu
Bir ülkede kırk bin köy okulsuz, yolsuz ve ışıksızsa, insanlar hastane kapılarında kıvrana kıvrana ölüyorlarsa, işçiler Batı ülkelerinin ışıklı kentlerinde sokak süpürüyorlarsa kimlerin milliyetçi oldukları çok ama çok önemlidir.
Sayfa 311Kitabı okudu
Reklam
Fakat Türkçülerin eline halkçıların ve sosyalistlerin bulamadığı dayanak geçmişti. Bu fikir Rusya'dan gelmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nda Rumların, Balkanlıların, Ermenilerin, Arapların, Arnavutların ayrılmak istemeleri gibi, Çarlık İmparatorluğunda 1905 devriminden sonra Rus olmayan kavimlerin milliyet akımları güçlenmişti. O zaman bu akımla ilgili bulunanlardan Müslüman olanlar Osmanlı devletine dayanmak ihtiyacını duyarlar, fakat bunda fazla umutlu gözükmezlerdi. Bir kez, Abdülhamit kendini Çar'ın durumunda gördüğünden bunlara yüz vermez, hatta Rusya ile iyi geçinmeye bakardı. Zaten bunlarda da ulus bilincinden çok din bilinci üstündü. Kendilerini "Türk" değil, "Müslüman" sayarlar, "Tatar", "Azeri" vb. gibi adlarla birbirlerinden ayrılırlardı. Osmanlı aydınları arasında, özellikle İslamcılar arasında Tatarlara karşı de rin bir antipati vardı. Rusya Müslümanları da Abdülhamit Türkiye'sini Çarın Rusya'sından daha geri görürler, Türkiye Türklerine tepeden bakarlar; Osmanlı aydınlarına da güvenmezlerdi. Açık- ça: bu imparatorluktan size fayda yok; Rumlar, Ermeniler, Araplar haklı, onların davası da bizim davamız gibidir, diyemiyorlardı. Türkçe ya da Türkçe-Moğolca karışığı diller konuşan halkların bir ulus oluşturduğu görüşü ne Osmanlılar arasında, ne de Rus- ya Müslümanları arasında vardı. Osmanlılar "osmanlılıkları" ile, Tatarlar "tatarlıkları" ile övünürler, aralarında ancak Müslüman olmaktan ileri gelen bir birlik görürlerdi. Temeli Türkçe olan dil konuşanların bir dil ulusu teşkil ettikleri görüşü Avrupalılardan gelme bir fikirdir.
Sayfa 57 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Kanun-i Esasi
Yapılan anayasa, Osmanlı tarihi boyunca hiçbir teokratik niteliği olmayan Saltanat’a bir dinsel Hilafet niteliği katarak ve bu iki niteliği kendinde birleştiren devlet başkanına kanun-üstü kutsallık katarak bir din-devleti olma yolunun yasal temelini atmış oluyordu…Bu “saltanat-hilafet” bileşimi yüzünden 1920’ de Mustafa Kemal bir devlet haini sayılacaktı.
Sayfa 92
Doğan Avcıoğlu
Türkiyemiz, gönlündeki büyük hayallerle yaşayan, gerçeklere gözü kapalı devrimci aydınların ayaklarının yere basmayışından çok çekmiştir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Niyazi Berkes
Kemalizm devrimi, Mustafa Kemal'in arkasındaki bir avuç ilericilerle, gene bu savaş içinde bulunan büyük bir gericiler kitlesi arasında didişile didişile santim santim koparılmış bir devrimdir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.