Ömer Ayhan

Siyah Beyaz Bir Öykü yazarı
Yazar
4.9/10
7 Kişi
28
Okunma
0
Beğeni
2.342
Görüntülenme

Ömer Ayhan Sözleri ve Alıntıları

Ömer Ayhan sözleri ve alıntılarını, Ömer Ayhan kitap alıntılarını, Ömer Ayhan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana öyle geliyor ki gökleri de yarsak içinin fırtınası dinmeyecekti. Öksüzsen, bir de üstüne yetimsen, ömür boyu aranıp durmayacak da ne yapacaksın. Ararsın da Lale gibilerinde o aradığını imkânı yok bulamazsın. Kadın dünyaya sadece zevküsefa için gelmiş. Öyleleri insanın ruhunu doyuramaz ki. Orhan'la ikimiz akıntıya karşı yüzmeye çalışıp duruyorduk. Fakat bu bir seçim değil. Bu bir mizaç meselesi. Talihsizliğimiz de ortak. İkimiz de yanlış limanlara yanaşıp durduk. Lale Moran yanlış liman olsa amenna, her hâlükârda çürük çarık bir iskele. İlknur benim için bir mucizeydi, Orhan ise İlknur için taş gibi bir imkânsızlık. Yanlış ellere dağıtılmış oyun kartları gibiydik. Bizim şansımız yaver gitse belki dünyayı parmağımızın ucunda döndürüverecektik. Benim gibi, hatunların devamlı kenara ittirdiği adamlar salak gibi içlenir. İçlenmek kulağa hoş geliyor ama işin aslı bin türlü yenilmek. Başlarsın ota boka kırılmaya. Sonra baktın olmuyor, başka bir şey ararsın. Seni ayağa kaldıracak bir kuvvet. Hınç ne güne duruyor. Öfke tüm varyasyonlarıyla burnundan tütüp göz bebeklerinden fışkırır. Öfkeni salamadın mı da nefretle tokalaş dur. Doğruya doğru, hiç mi hiç sağlam pabuç değilim. Niçin sokaklardayım kendime bile doğru düzgün açıklayamıyorum. Haklarla, özgürlüklerle, ağaçla, parkla filan pek alakası yok.
İnsanlar yaşlandıkça merak böceğine dönüşüyor.
Sayfa 50
Reklam
Diyorum ki, bu işin deneyimle ilgisi yok. Bakın edebiyat tarihimize, en iyi eserini ilk kitabıyla veren yazarlar sürüsüne bereket! Lautreamont yirmi iki yaşında Maldoror'un Şarkıları'nı yazmış, iki sene sonra da ölmüş. Soruyorum şimdi, bizde ve dünyada o düzeyi tutturmuştur kaç şair vardır?
"Başkalarına kara çalmak dünyanın en kolay işi. Kaşının üstünde gözün var dersin olur biter.Kendimizi yıkmalıydık ki, ortalıkta 'ben', 'ben' ve sadece 'ben' diye gezilenenler afallasın. İşin kötüsü bu hastalık gençlere de bulaştı. Bakıyorum da adı bende kalsın filan hanımefendinin kitabı çıkmadan önce hakkında bir yazı çıkıyor. Yahu daha kitap matbaada çıkmamış ! Ve ne hikmetse bu yazılar hep övgü dolu oluyor.. Şöyle güzel kurgu, böyle usta işi. Sizin anlayacağınız edebiyatımızda -benzetmeyi mazur görün-, plase yazılardan geçilmiyor. İyi güzel de şıracının bozacıya şahitlik etmesinde siz soylu bir yan görüyor musunuz? Sonra bir bakıyorsunuz o ayki bütün kitap eklerinde, muhafaza cenahındakiler de dahil buna, aynı yazarla yapılmış söyleşiler. Demiyorlar ki bu ülkede tonla roman yazılıyor, bir dolu öykü, deneme,inceleme. Acaba başkalarının hakkını gasp mı ediyorum. Bir iki ekte görünmeseniz de aynı cümlelerinizle, başka neler çıkmış, başkaları kendi kitapları için ne demek ister, bir öğrensek. Yazar egosu denen şey edebiyatın önüne geçti. Deniliyor ki batıda da böyle. Amerika'da adamı başını kaldırsa elektrikli sandalye oturtuyorlar. bizde mi böyle yapalım. İyi şeyleri al, kötü şeyleri dışarıda bırak. Tanzimat züppeliği bir illettir ki bizde kökü kesilemedi bir türlü"
Uzun uzun anlattım arkadaşlara, fakirin ekmeğinden kesilenin boyuna zenginin kesesine gitmesi meşrebimize aykırıdır. Böyle gitmez.
Elimden geldiğince hırsızlığın, haram malın kimseye hayrı dokunmayacağını kafalarına işlemeye çalıştım.Hiç mi duymuyorlardı suçluluk. I-ıh. Vallahi duymuyorlarmış. Kendime yoktu ya faydam, Kedigiller'i irşad edecektim.
Reklam
47 öğeden 51 ile 47 arasındakiler gösteriliyor.