Orhan Öztürk

Ruh Sağlığı ve Bozuklukları author
Author
8.6/10
36 People
201
Reads
24
Likes
3,998
Views

Orhan Öztürk Posts

You can find Orhan Öztürk books, Orhan Öztürk quotes and quotes, Orhan Öztürk authors, Orhan Öztürk reviews and reviews on 1000Kitap.
Çökkünlüğü olan hastaların hipokampusunda görülen bu değişiklikler dendritik çıkıntıların ve sinapsların yitimi ile buna eşlik eden glial hücre azalmasıdır. AD sağaltımı strese bağlı ortaya çıkan bu değişikleri geri çevirebilmektedir[65]. Epigenetik bulgulara bir başka örnek olarak özkıyım sonrası yapılan ölümardı çalışmalar verilebilir. Özkıyımla ölen kişilerden çocuklukta istismar öyküsü olanlarda, olmayanlardan farklı olarak hipo- kampus glukokortikoid reseptör (GR) geni promotor bölgesinde DNAm saptanmıştır. GR geninin metilasyonla sessizleşmesi glukokortikoid reseptör açılımının azalması- na böylece stres yanıtının şiddetlenmesine yol açmaktadır(67).
Sayfa 277
Örneğin eskiden bir annelik güdüsünden söz edilirdi. Bugün hayvanlarda annelik içgüdüsü diye bilinen eğilimin yaşamın ilk günlerinde kazanılan, öğrenilebilen bir eğilim olduğu açıklanmış durumdadır. Doğar doğmaz annesinden ayrılarak başka maymun ve insanlardan uzak, yalıtılmış ortamda yetiştirilen maymunlarda annelik içgüdüsü diye bir şey gelişmediği gösterilmiştir(10). Eskiden civcivlerin anne tavukların ardından gitmeleri içgüdüsel bir olay olarak bilinirken, bunun böyle olmadığı ve civcivlerin ilk gör- dükleri hareket eden şeyleri izledikleri ve ilk gördükleri hareket eden şey insansa, o insanı da anne tavuk gibi izledikleri gösterilmiştir.
Reklam
Toplumsal analiz çalışması
Biat toplumu, kendi iktidarını toplumun iyiliğinden önde tutan yöneticiler için uygun ortamı sağlar. Bunun için de kendi erkini önde tutan yöneticiler, toplumu oluşturan bireylerin aydınlanması, bilinçlenmesi ve özerklik kazanabilmesi için gerekli eğitim düzenini sağlamaktan kaçınırlar.
Sayfa 210 - Cumhuriyet KitaplarıKitabı okudu
Anadolu toplumu, kadın erkek eşitsizliğini, kadına karşı erkeğin duyarsızlığını, kadının yalnızlığını, çaresizliğini gösteren sayısız yaşam öyküsü ile doludur. Büyük ozan Nazım Hikmeť’in, “kadınlarımız” dizelerinin üzerinden bunca yıl geçti. Analarımızın, kadınlarımızın değeri ve yeri çok değişti mi?
Ama insanoğlunun bağnaz ve acımasız önderlere boyun eğmeme, kendi içine kapanıp kalmama, ilişki kurma, birbiriyle konuşma, sevme, sevişme, savaşma, barışma, özerk varlık olma, yeni şeyler araştırma, yaratıcılık gibi yetenekleri de vardır. Eski çağlardan beri düşünce özgürlüğünü en çok savunanlar özgür düşünebilen, özerk kimlik duygusu taşıyan sanatçılar, yazarlar, düşünürler, bilim insanları, toplum eleştirmenleri olmuştur. Bir toplumun kültürel kalkınması ancak özerk kimlik duygusu olan, özgür düşünebilen insanlarla gerçekleşebilir.
Genelde özgür düşünceyi kaldıramayan, düşünceye yasak getiren yönetimler sanki kişilere "bizim gibi düşünmek zorundasınız, düşünceleriniz bizim politikalarımuza ters düşemez" demiş olmaktadırlar. Bu da kul benlik duygusu ağır basan kişilerin çoğunlukta olduğu toplumlarda önemli bir sorun olmayabilir. Böyle toplumlarda kişiler zaten kendileri için düşünen, kendileri için karar veren bir yetkeyi (otorite) kabullenmeye hazırdırlar.
Reklam
210 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.