Asıl adı Andre Duquesne'dir. Diğer kullandığı isimler şöyledir; Jean-Jacques Alain, Kentsel Farrel, Herbert Ghilen Jules Hardouin, Jim Hendrix, Henry LERN Andre Ollivier, HT Perkins, FM Roucayrol, Diego Suarez, Van Rhyn Jehan Percy Williams.
Bilimkurgu benim sakin limanım. İçinwe yaşamaya yazgılı olduğum bu dünyadan kopmak istediğimde bilümkurguya sığınmak beni hakkım olan bazı eylemleri düşünmekten alıkoyuyor.
Bu kitapta yaşanan olaylar o kadar beklenmedik değil ama yine de o kadar iyi yazılmış ve kurgulanmış ki kitap akıp gidiyor.
Tora gezegeni belki de bayram tatili için uygun bir tatil yeri olabilir yaşamdan keyif almayanlar için.
Kitabın kurgusu oldukça zayıftı.
Dört arkadaşın kar fırtınasında mahsur kalmalarıyla başlıyor. Ve yakınlarda bulunan şatoya gitmeleriyle devam ediyor.Kapıyı üç kere tıklatmalarıyla baslayan bir macera diyebilirim. Kurgusu fena sayılmaz , korku konulu olmasına rağmen korku uyandırmadı.
Malikane ölü ruhların elinde ve oraya giden insanların bedenlerine ihtiyaçları var. Bir nevi yer değiştirme yapılacak. Ve burada adım attıklarından itibaren zaman geçmiyor.
Okusanız da olur okumasanızda. Benim gibi kapağına bakıp beklentiye düşerseniz, hayal kırıklığına ugrarsınız...
İki çift arabalarıyla tatile giderlerken çok şiddetli bir kar fırtınasına yakalanırlar, benzinleri bitmek üzereyken yakınlarında bir şato görüp oraya sığınmak isterler. Ancak şatodaki uşak ve annesi onları şato konusunda uyarır ve içeri almak istemezler; fakat soğuktan donmak üzere olan dört arkadaşın ısrarlarına dayanamayıp onları şatoya kabul ederler.
Sığındıkları şato çok gizemlidir; çünkü eşyaların tümü eski devirlerden kalmalarına rağmen sanki dün yapılmış gibi görünmektedirler. Şatodaki uşak çiftleri kalacakları odalarına çıkarır. Bernard ve karısının kalacakları odanın duvarında çok güzel bir kızın portresi vardır. Odayı incelediklerinde yatağın altında bir tabut bulurlar.
Tabutu açtıklarında tabutta yatan kızın portredeki genç kız olduğunu fark ederler. Genç kız ölü gibi görünmesine rağmen aslında canlıdır. Odadan kaçmak zorunda kalan Bernard'la karısı ve diğer çift acaba bu gizemli şatodan kurtulabilecekler mi? İnsanların bedenlerini ve ruhlarını ele geçirerek yaşayan bu genç kız onları da ele geçirebilecek mi? Korku dolu bu şatoya giren insanların başına neler gelmişti?
Kitabı beğendim. Güzel başladı ve gerçekten konusu sardı. Ama sonlara doğru saçmaladı. Kimin kime dönüştüğünü anlamadım. Korkunç değildi. Ama yine de okunabilir.