Amerikalı yazar Ray Cummings (Raymond King Cummings) 30 Ağustos 1887 tarihinde New York'ta doğdu. 23 Ocak 1957 tarihinde Mount Vernon, New York'ta öldü. Bilimkurgu yazarıdır."Bilim kurgunun pulp türünün kurucu babalarından biridir." Dergiler sarı ikinci, üçüncü hamur kağıda basıldığı için pulp türü olarak adlandırılmıştı. Yani ucuzluk maliyet açısındandı, içerik açısından değil, sakın yanlış anlaşılmasın!
Erken döneminde; sırasıyla Porto Rico portakal tarlalarında, Wyoming'de yağ çırpıcı olarak, Britanya Kolombiyasında altın arayan ve kerestecilik işinde kuzey bölgelerini dolaşarak da deneyimler elde ettiği çok ilginç bir yirmi yaş öncesi yaşamı vardır.
Princeton Üniversitesi'nin üç yıl boyunca aldığı fizik eğitiminin takdire şayan ve olağanüstü başarılı bulunması da Cummings'de bilimsel şeyler için alışılmadık bir yeteneğin varlığını kanıtlar.
Ayrıca Thomas Edison ile kişisel asistanı olarak beş yıllık çalışması da Cummings'in bilimsel bilgisine çok büyük katkılar sağlamıştır. Thomas Edison'un kişisel asistanı ve teknik yazar olarak 1914 ve 1919 yılları arası beş yıl boyunca beraber çalışmıştır.
Sonrasında Thomas Edison ile yollarını ayıran Cummings, birçok dergi için bilimkurgu yazmaya başladı. Onun öyküleri popüler düşlerle harmanlanmıştı. Ve çok beğenilmişti. Bir yazar olarak Bay Cummings'in başarısı göz kamaştırıcı olmuştur. Ve birkaç yıl içinde o bilimsel kurguda dünyanın en popüler yazarlarından biri haline gelmiştir...
Dönemin Amerikan dergileri editörleri dekanı olarak adlandırılan Bob Davis, diğer eleştirmenlerin söylediği gibi Ray Cummings Amerikan HG Wells'i ise de; "O bir Wells gibi ileri gitmiş ve Verne gibi geri dönmüştür" demiştir. "Haftalık olarak yayımlanan Argosy-Allstory Weekly dergisi 8-Şubat 1930 sayı 210"
Argosy-Allstory Weekly'nin yukarıdaki övgü dolu yazısında, Ray Cummings’ten "Amerikan HG Wells" olarak söz etmesi, içinde ironik bir haklılık barındırıyor bana göre…
Cummings 'in ünlü ilk öyküsü "Altın Atomundaki Kız" (1919) The Girl in the Golden Atom daha sonra 1922 yılında roman olarak yayımlandığında Wells’in The Time Machine (Zaman Makinesi) kitabının anlatım şeklini doğrudan model aldığı görülmüştür. İki kitap arasındaki en temel fark, ikincisinin romantik ve duygusal doğasında yatmaktadır. Ray Cummings bu durumu reddetmemiştir. Aynı zamanda Fitz James O’Brien’sin The Diamond Lens (Elmas Lens) romanı ve Wells’in The Time Machine romanını bir şekilde kendi öyküsüyle (konsolide ederek) pekiştirerek 1920 yılında romanlaştırdığını açıklamıştır.
Zaman Makinesi ve Altın Atomundaki Kız romanlarının olay gelişim şemalarının benzeriği:
"Zaman Makinesi"
01. ZamanGezgininin evinde toplanılır. ZamanGezgini, Anlatıcı, Filby, Tıp Adamı, Psikolog, İl Belediye Başkanı, Çok Genç bir Adam ve Rektör. ZamanGezgini diğerlerine zamanın doğasına ait bilgiler verir.
ZamanGezgini zaman boyunca hareket edecek bir makine icat ettiğini duyurdu. Masanın üzerine makinenin bir minyatür versiyonunu yerleştirir ve kaybolmasına neden olur. Makinenin kendisi misafirlere gösterilir. ZamanGezgini geleceği keşfetmek niyetinde olduğunu duyurur. Onun misafirleri ona inanmazlar. Oda evinde ikinci bir toplantı tarihi verir.
02. Evindeki ikinci toplantıda misafirleri onun gelmesini bekler. Tozlu ve kirli, bitkin ve ufak tefek yaralarla kanlanmış olarak son anda gelir ve öyküsünü anlatmadan önce ZamanGezgini bir banyo biraz yemek istediğini söyler.
03. ZamanGezgini zamanda yolculuğu mümkün kılan teorik ve pratik bilgileri anlatır.
04-13. ZamanGezgini geleceğe yaptığı yolculuğun öyküsünü anlatır..
14. Öykü tartışılır o yine geleceğe gitmek isteğini söyler. Ve misafirler evden ayrılır. Daha sonra Anlatıcı ZamanGezgininin evine döner ve onun zaman makinesini çalıştırdığını görür ve o kaybolur. Üç yıl geçer ama ZamanGezgini henüz dönmemiştir.
"Altın Atomundaki Kız "
01. Kulüpte toplanılır.Kimyager, Doktor, Çok Genç Erkek, Banker, Büyük İş Adamı. Kimyager maddenin doğasına dair diğerlerine bilgiler verir ve altın yüzük atomunun içindeki bir kız öyküsünü anlatıyor.
02. Kulüpteki ikinci bir toplantı. Kimyager bir karasineği önce devleştirir ve sonrasında da küçülerek kaybolması için geliştirdiği ilacı kullanır. Böylece küçüldükten sonra tekrar büyüyerek eski boyutuna dönmenin olanaklı olduğunu kanıtlamıştır.
Kimyager ilacı kendisi alır ve ringe dwindles.
Kimyager 48 saat içinde döneceğini söyleyerek, arkadaşlarına Kulüpte kalıp beklemelerini rica eder.
Kimyager yeniden normal boyutuna büyür, tozlu ve kirli, bitkin ve ufak tefek yaralarla kanlanmış olarak ortaya çıkar, ve kendi hikayesini anlatmadan önce yıkanmak ve yemek yemek ister.
03. Kimyager Altın atomunun içine yaptığı yolculuğu olası kılan sonsuz içine azalan sonsuz hesabını anlatır.
04. Kimyager atom dünyasındaki serüvenlerinin öyküsünü anlatır.
05. Öykü tartışılır. Kimyager o atomun içine dönmek istediğini açıklıyor ve altın atomunun içine küçülerek kaybolur. Yıllar geçer; Kimyager dönmez. Altın yüzük Biyolojik Araştırmalar için Amerikan Derneği Müzesi'nde cam bir fanus içinde sergileniyor.