...antresini kendi müjdeleyen eski eski romantik şarkıcılar gibi kollarını öne uzatmış, dans ederek içeri daldı. "Olmasın yıldızlar gözyaşın" diye şakıdı,"kırmasın ay ışığı kalbini"
2001 yılında yayınlanan bu romanla Pulitzer Ödülünü alan Richard Russo’yu merak ettiğim için bu kitaba başlama kararını aldım.
Kitabın ilgimi çeken bir diğer yanı da konusuydu. Amerika’ da kasabada yaşayan insanların hikayesi anlatılıyor. Okurken onların kasabası ile bizim köylerin hem çok farklı yönlerini gördüm, hem de benzer yanlarını gördüm. Bu husus okurken çok hoşuma gitti.
Romanda yaşanılanları sadece bir karakterin gözünden değil, birkaç karakterden okuyoruz. Normalde bu durum çok hoşuma gitmese de bu roman özelinde olumsuz gelmedi bana. Yazarın karakter analizlerini çok iyi yansıtması da bunda etkili olmuş olabilir. Her karakter kafamızda öyle oturuyorki yaşanılanlara verilen tepkiler, sözler anormal gelmiyor.
Genel olarak beğendim kitabı. Sürükleyici ve merak uyandıran bir roman. Ancak ödül alacak kadar iyi mi bilemedim. Tavsiye ediyorum, iyi okumalar.
2010’ da satın alıp, ilk elli sayfasını okuduktan sonra, ama bir şey anlayamadım ben, deyip süs amaçlı kitaplığımın bir rafına koydum. Yıllar geçti ve bu kitabı tekrar okumak istedim. Kitap, bir akademisyenin başından geçenlerin Amerika’nın günlük eprileriyle harmanlandığı hikayeleri barındırıyor. Bu nedenle bu günlük esprilere vakıf olamadığım ve sadece bu esprileri bir Amerika vatandaşının anlayabileceği bir kitap olduğu için açıkçası zevk alamadan kitabi bitirmek zorunda kaldım.
Yine de çok geç de olsa yarım bıraktığım kitabı bitirmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Sağlıcakla.