Hakkında
Selçuk Erez, 1936 yılında İstanbul’da doğdu. Jinekoloji (kadın-doğum) uzmanıdır.
Web sitesi selcukerez.com da tibbi makaleleri ve diger yayinlari bulunmaktadir.
Jinekolog Ord. Prof. Naşit Erez'in oğludur. Türkiye'nin eski Paris büyükelçisi İsmail Erez'in kuzenidir.
İlk ve ortaöğrenimini Nişantaşı İngiliz Erkek Lisesi’nde, yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra New York’ta Columbia Üniversitesi Presbyterian Tıp Merkezi’nde Kadın-Doğum ihtisası ve Houston’da Baylor Üniversitesi Tıp Okulu'nda Jinekolojik Onkoloji (Kanser) İleri İhtisası yaptı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde profesör oldu.
Şimdi, özel muayenehanesinde kadın hastalıkları ve doğum olgularına bakmakta, çeşitli hastanelerde hastalarını izleyip doğurtmakta ve ameliyat yapmaktadır. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanıdır. Güneydoğu Avrupa (Balkanlar)'da Demokrasi ve Uzlaşma (Center for Democracy and Reconciliation in Southeast Europe) adlı uluslararası kuruluşun yönetim kurulu üyesidir. Prof. Dr. Erez, 1981’de Güneş gazetesinde başladığı köşe yazarlığını şu anda Cumhuriyet gazetesinde sürdürmektedir. Kendi internet sitesinde kadın sağlığıyla ilgili konuları kadın hakları açısından incelemektedir
Tam adı:
Prof. Dr. Selçuk Erez
Unvan:
Türk Doktor, Yazar
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1936
Okurlar
5 okur beğendi.
85 okur okudu.
2 okur okuyor.
51 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Kitaplar
Öpüşmek Yasaktı Düşünmek De
1/10
Makriköy’e Dönüş
7.5/10
Haldun Taner'in Timsahı
9/10
Garo Dayı
7.5/10
Dünyanın Sonu Gelmeyecek
5.7/10
Eldebran'a Gideyim mi?
8/10
İstanköyaltı Bodrum
9.5/10
Ayamama'dan Zuhuratbaba'ya Bak...
9/10
Ağırmeşrep Kadınlar
10/10
İstanbul Nerededir Orada Kimle...
0/10
Milli Fizik Milli Kimya
4/10
Trendelenburg Pozisyonu
7/10
Anneliğe Güvenle Yolculuk
0/10
Yaratıcılık-Aklımızın Sınırlar...
0/10
Benimle Çıkar mısın?
0/10
Aklımızın Ambargoları
0/10
Köktendinsizler
0/10
Tekbacaklılar Çokayaklılar
0/10
Aykırılıklar Gereklidir
0/10
Sözler ve Alıntılar
"Buğday tanesi ölüp toprağa düşünce ürün verir, ölmedikçe yalnız kalır."
Denizin Çekiciliği
" Ermenilerden sanatkâr çıkar, kuyumcu çıkar,berber çıkar,saatçi çıkar.Sen niçin balıkçılağa özeniyorsun?
Sabah erken uyandık bir kez daha seviştikten sonra vedalaştık:
“Sana bir resmimi vereyim mi? Ancak ben senin resmini alamam.”
Ben de seninkini almayayım. Öylesine belirgin olarak aklımdasın ki, bana bundan sonra resim filan gerekmez.”
“Sen de benim aklımda tıpkı öylesin.”
Ölümler bile bu katı düşünceyi yumuşatamıyordu.
Biz buna "Armut dibine düşer" diyoruz
Garo , annesi gibi dindar olmadı, babası kadar içkiyi sevdi ve babası kadar, belki de ondan daha fazla, arkadaş canlısı bir insan oldu...
İletiler
Henüz kayıt yok
