Elizabeth'e hayran bırakan bir kitap.Halkı için aşkını bile arkada bırakacak güçlü bir kadın.Ben kitabı beğendim. Tarih ağırlıklı bir kitap bekliyorsanız sevmeyebilirsiniz.
Okurken içimden devamlı tekrarladım durdum; Kraliçe olmak bunu gerektirir ;))
Hangi ülke, hangi cinsiyet, hangi inanış da olursa olsun eğer en üstte yöneticiyseniz; türlü entrikalara ve hainliklere de hazırlıklı olmalısınız...
Kitap Elizabeth’in doğumundan ölümüne kadar olan süreyi değil de “Altın Çağ”ı diyebileceğimiz kraliçelik dönemini ele almış.
İngiliz Kraliyetinde birçok hanedanlık söz sahibi olmuştur. Ancak bunlardan en çok dikkat çekenleri Tudor ve Stuart’lardır. Tudor Hanedanlığını İngiltere’yi Roma Katolik Kilisesi/papalıktan ayıran ve 6 kez evlenen 8. Henry sayesinde duymuş olabilirsiniz. Ya da 8. Henry’nin 2. Eşi olan ve idam edilen Anne Boleyn’i duymuş olabilirsiniz. İşte Kraliçe 1. Elizabeth, Anne Boleyn ve 8. Henry’nin kızıdır. Hiç evlenmemesi sebebiyle de “Bakire Kraliçe” olarak anılır.
Tudor Hanedanlığının son dönemleri dini çekişmeler sebebiyle çok şiddetli geçmiştir. Hanedanlığın son üyesi Elizabeth ise İngiltere’ye hep ihtiyacı olan istikrarı sağlamaya çalışmıştır. Bundan olsa gerek ki hiç evlenmemiştir. Evlenip kendine ve ülkesine bir erkek getirmek istememesi aslında yönetimi bölmemek, idareyi zayıflatmamak içindi. Ayrıca ya veliaht doğurmak onuruna doğumda ölürse ve yerine geçecek olan evladı onun kadar iyi olmazsa? Ya ittifakı güçlendirmek adına evlendiği adam ülkesine zorluklar getirirse (aynı ablası 1. Mary’nin kocası gibi)? Kendisi için aslında “İngiltere ile evliydi, Anglikan kilisesinin ise annesiydi” diyebiliriz
Tarihi yazan güçlü kadınlar okunmalı 1. Elizabeth bu güçlü kadınlar arasından en çarpıcı olanlardan biri olabilir. Merak edenleri için aynı isimde Cate Blanchett’in başrolü olduğu “Elizabeth: The Golden Age” filmini de öneririm Herkese keyifli okumalar dilerimm
“Bana Bakire Kraliçe diyorlar ama benim birçok çocuğum var. Hepiniz benim çocuklarımsınız. Bu hazineden, yani sevginizden daha değerli bir hazine yok benim için... Daha fazla savaş istemiyorum. İngiltere benim için yeterli. Ruhlarınızın egemenlik altına alınmasına müsaade etmiyorum. Sadece özgür bir insan sevebilir. Sizin sevginiz de benim hayatımdır.”
“Bütün duyularınız size “Kayboldun! Kayboldun!” diye bağırırken hissettiğiniz katışıksız, çırılçıplak bir umut. Bir düşünün. Her gün doğan güneşi ardınıza alıp batıya bakıyor, gözlerinizde bir ışıkla sadece umut ediyor, umut ediyorsunuz...”
-Raleigh