Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Thierry Zarcone

Thierry ZarconeYasak Kent Buhara yazarı
Yazar
8.8/10
23 Kişi
55
Okunma
4
Beğeni
1.556
Görüntülenme

Thierry Zarcone Sözleri ve Alıntıları

Thierry Zarcone sözleri ve alıntılarını, Thierry Zarcone kitap alıntılarını, Thierry Zarcone en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ön kol kılları
Kuşkusuz kılık değiştirilir ve yerel (Türkçe) ya da ortak dil (Farsça) konuşulursa, Kırgız'ın, Türkmen'in veya Özbek'in kandırılacağı düşünülebilir. Ama bu yanlış bir izlenimdir ve tarihin de kanıtladığı gibi, Müslüman çoğunlukla tongaya basmamıştır. Kılık değiştirmek çok güç değildir ve büyük çaba harcandığında yerel diller de öğrenilebilir, ama bir Müslüman kişiliğine bürünmek o kadar kolay değildir. Bir Müslüman gibi görünebilmek için, Islam'ın ana jestlerini taklit edip aptes almak, namaz kılmak ve Kuran'dan âyetler okumak yetmez: İnancın insan bedenine kazıdığı ve asla yanıltmayan elle tutulur, fiziksel kanıtlar mevcuttur. Ve sahte Müslümanlarımızın en beceriklisi olan Vámbéry'nin tam da bu noktada yakayı ele vermesine ramak kalmıştır. Gerçekten de Vámbéry'nin yol arkadaşlarından biri onun önkol kıllarının enlemesine uzadığına dikkat edip garip bir Müslüman olduğuna kanaat getirir, çünkü Islam'ın buyrukları doğrultusunda sürekli aptes alan birinin önkol kıllarının, eğer Sünniyse yukarıdan aşağı, uyse aşağıdan yukarı, ama sonuçta hep dikey bir hat boyunca uzaması gerekir.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Buhara Vahası
Avrupalıların neredeyse hiç bilmediği bir ülkedeydik; her şey merakımızı uyandırıyordu.
Reklam
"Bir Fransız atasözü şöyle der: 'Huzur içinde seyahat etmek istiyorsan, birlikte olduğun kurtlarla birlikte ulu', bunun anlamı şudur: Geçtiğin yörelerin sakinlerinin örf ve âdetlerine uy. Size vereceğim en temel bilgi budur.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri uzaklaşır.
Hintli bir ermiş, öğrencileriyle gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfkeyle bağıran insanlar görmüş. Talebelerine sormuş: "Neden bu kişiler böylesine öfkeli?" - Çünkü sükûnetlerini kaybetmişler. Hintli ermiş bu cevaptan tatmin olmamış: "Birine söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken niye bağırırız?" diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış: "İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir. Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri yakınlaşmıştır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. İki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar; çünkü kalpleri daha da yakınlaşmıştır. Bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz; sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte gerçek sevgi ve yakınlık böyle bir şeydir." Daha sonra ermiş, öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: "Bundan dolayı tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranızı açacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz."
Gerçekten farklı bir dünyaya girdik. Camiler keçe kaplı; bu da dine büyük dikkat gösterildiğinin bir işareti ve camilerin hepsi iyi insa edilmiş yapılar. Ayaklarımızı Mekke yönüne uzatarak uyumamamız gerektigi belirtildi, bu hareket söz konusu kutsal şehri küçümsedigimizi gösterirmiş. Bu uyarının ardından, evlerin içinde dışarıda hiç yapmadığım kadar çok pusulaya baktım. Bıyığımın ortadaki bölümünü de kestim, yaksa beni bir Şii, yada dinsiz sanabilirlerdi.
böyle kaçakçılığa can kurban
Afgan gümrüğünün denetiminde, Burnes en çok aranan kaçakçılık maddesinin mushaflar olduğunu şaşkınlıkla öğrenir; kendisine Hindu Kuş üstünden Türkistan'a çok büyük miktarda kutsal kitap ihraç edildiği için, Afganistan'daki müminlerin Kuran bulamadığı söylenir.
Reklam
sahte derviş yolculuğu sonlandırırken..
Meşhed'de İngiliz subaylarla karşılaşan Macar seyyah sonunda kendi uygarlığıyla yeniden temasa geçmiştir, sevincini gizlemez. Vámbéry artık maskesini indirebilir. Meşhed-Tahran yolunu muhafızsız atla katedecektir. Geri dönerken sadece İstanbul'da birkaç gün kalır. Orta Asya'dan döndüğü için bir karşılaştırma yapmaktan kendini alamaz ve Osmanlı İmparatorluğu'nu "tamamen uygar bir ülke” olarak gördüğünü söyler. Şimdi sadrazam olmuş eski dostu Âli Paşa'yı görür, ona Buhara'da gördükleri ve hanlığın toplumsal ve siyasal durumu hakkında bir rapor verir. Şaşırtıcı bir ayrıntı: Vámbéry Semerkand'dan beri hizmetinde olan yol arkadaşlarından birini de beraberinde getirmiştir. Bu adam Macaristan'da Peşte'ye kadar Vámbéry'nin yanında gidecek ve orada Macar Bilimler Akademisi'nin kütüphanesinde bir iş bulacaktır. Vámbéry Orta Asya'ya bir daha geri dönmez. Hayatının geri kalanı Budapeşte, Londra ve Paris arasında geçecektir.
Sayfa 64 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
kitap enfes!
19. yüzyıl başından itibaren Orta Asya hakkında giderek daha ayrıntılı seyahatnameler yayımlanmasına karşın, Buhara ve bölgesi yine de iyi bilinmiyordu. 20. yüzyılın hemen başlarında yönettiği heyetle birlikte Asya'nın bu bölgesine gönderilen bir Fransız mühendisin şu saptaması bunu kanıtlamaktadır: "Türkistan ve Buhara henüz yeni doğmuş ülkelerdir. Pek çok kişi Asya kıtası ha ritasında bu ülkelerin tam yerini bilmez. Bugün bile sokaktaki insan Buhara şehrinin yerini bulmakta zorlanır. Asya'nın bu bölümüne duyulan bilimsel ve egzotik ilgi kuşkusuz daha azdı, ama askeri veya ekonomik istihbarat faaliyetleriyle atbaşı ilerliyor ve "büyük oyun"un aktörlerinin raporları ya da seyahatnameleri askeri ve ekonomik olduğu kadar, toplumsal ve dinsel alanlarda da bilgi sağlıyordu. Bu nedenlerle Buhara'ya giden ilk kaşifler, ya elçilik göreviyle ya da kimliğini gizleyerek gönderilen Rus veya İngiliz siyasi ajanlarıydı.
iş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sahte Molla
Desmaisons diger Müslümanlarla birlikte namaz kılar, ama onların şaşkın bakışları arasında secdede çok daha uzun bir süre kalır. Burada ilk kez namaz kıldığı için büyük bir huşu içine girdiğini söyleyerek bu durumu açıklar; ama raporunda, Müslüman kılığına büründüğüne gore Buharalıların iyice ustalaştığı ikiyüzlülüğü de kullanmayı bilmesi gerektiğini belirtir; söz konusu olan, dini vecibelerini yeri ne getirdiğine çeşitli hilelerle başkalarını inandırmaktır. Ve namaz vaktinde sakallarını ıslatıp dışarı çıkan, böylece başkalarını aptes aldıklarına inandırmayı amaçlayan Buharalılan örnek verir.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sırrın, kendisini koruyacak hiç kimseye ihtiyacı yoktur.
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.