Tom Robbins Gönderileri
Tom Robbins kitaplarını, Tom Robbins sözleri ve alıntılarını, Tom Robbins yazarlarını, Tom Robbins yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Binanın üzerindeki gökyüzünün gri, eskimiş rengi sanki Sefiller romanından bir bölümdü."
...
"Havanın, Victor Hugo'nun en kötümser sayfalarına taş çıkardığı o günde, Claude LeFever, kalkıp Marcel LeFever'nin çalışma odasına habersiz dalmıştı."
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Ben sandım
"Ne sakarım ! Bu dünyada yaşamayı bile hak etmiyorum. Yer çekimi olmayan gezegenlerden birine sürgüne yollamalı beni."
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Yazarın israrla bu romantikləşdirməyə laf sokmasına bayıldım.:d
"stüdyo" denmesinin nedeni, sanatın göz alıcı bir şey sayılması kadar, ressamların çalıştıkları yerde yatıp kalkmaktan hoşlanan insanlar olduğuna bizi inandırmakla ev sahiplerinin daha çok para kazanabileceği kanısından ötürüdür. Gerçek ressamlar hemen hiçbir zaman stüdyo dairelerde oturmazlar. Hem yer azdır, hem de ışık yanlıştır. O tür dairelerde daha çok memurlar oturur."
...
"eğik damlı otelde yıllardan beri ressamlar, sanatçılar kalır, dört duvar arasında çalışır; bu sefaletlerinin, ileride "stüdyo" daire adı altında romantikleştirilip bir piyasa oluşturacağından habersiz yaşarlardı."
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Başlayaq.
"Eski bir Ukrayna atasözü vardır : "Pancarla başlayan hikaye şeytanla biter."
"Eh, o riski göze almak zorundayız artık."
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyor
Aşkın en yüce işlevi, sevilen insanı özgün ve yeri doldurulmaz biri yapmasıdır.
Aşkla mantığın farkı da şudur: Aşkın gözünde bir kurbağa pekala prens olabilir. Oysa mantıkçının analizinde, aşığın önce o kurbağanın prens olduğunu kanıtlaması gerekir, ki bu girişim nice tutkunun parıltısını körletmeye yeter.
Mantık aşkı sınırlar...
Sayfa 171
Kendi gemine kaptanlık edemiyorsan, hangi yanlış limana vardığına şaşırmamalısın.
Sayfa 117Kitabı okuyor
Küçük mucizeleri kabul ettiğimiz zaman kendimizi büyük mucizeleri hayal edebilecek yeterlilikte hissederiz. Bir istiridyenin içinden parlak, canlı, lezzetli bir canlının çıkabileceğini kabul ettiğimiz anda, aynı kabuktan Afrodit'in geleceğini de kabul etmişiz demektir.
Sayfa 132Kitabı okuyor
“Doğduğumuz zaman yuvarlak, keskin, saf bir yüzümüz vardır. İçimizde evren bilincinin kırmızı ateşi yanar durur. Ama yavaş yavaş, bizi, ana babalar yer, okullar yutar, sosyal kuruluşlar emer, kötü alışkanlıklar kemirir, yaş ise tüketir. Sindirildiğimiz zaman, tıpkı ineklerdeki gibi altı mideden geçtiğimiz zaman, pis bir kahverengi tonunda çıkarız.”
Sayfa 432 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
“Koku, anıları uyandırır.”
Sayfa 427 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
“Hayat ne kadar düzensizse, ölüm de o kadar düzenliydi.”
Sayfa 426 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu