Bir aynaya ayna tuttun mu çoğalıyorsun. Ama sana tutlan aynaya sadece baktın mı, bir kendini görürsün, çoğalamazsın, karşındakini de göremezsin. Ortada sadece sen olursun, o da bir anlam ifade etmez. Sen zaten vardın.
Kararlılığınızı zayıflatan ya da güçlendiren o kadar şey var ki. Siz neyi tercih edeceksiniz? Olumsuzluklar sizi geriye mi çekecek, yoksa daha iyi bir mücadelenin gerekçesi mi olacak?
Bulutlu, kapalı, iç karartıcı bir hava vardı. Yaşanan acı-tatlı anlar, son görüşmemiz ve yine görüşürsek onunla paylaşacağım konular, sözler, espriler bir bir gözlerimin önünden geçti. Onlar öylece gönderilmemiş bir mektup gibi bende kaldı. Ağladım. İnsanın içindeki evrenin en büyüğü anaymış, onu yitirince bir boşluk, hiç dolmayacak o yüce boşluk, bir sessizlik anıtı gibi ruhumda giderek büyüdü. Tanrı denen sonsuz kudreti istediğimiz kadar büyütelim, insanın içinde ana gibi daha büyük bir varlık var ve o, seni doğurması, beslemesi ve büyütmesiyle daha somut. Bu acı, insanın hakikaten bireysel kıyameti gibi. Ve bence asıl ondan sonra hayatın içinde oluşuyoruz.