Azeri asıllı şair, besteci, edebiyatçı.İlköğrenimini Kağın ve Tuzluca'da, ortaöğrenimini ise Iğdır'da tamamladı. 1983 senesinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir memur olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde Anadolu Üniversitesi İş İdaresi bölümünden mezun oldu. 1984-1987 yılları arasında Zeytinburnu Halk Eğitim Merkezi'nin müzik korosu ve halk oyunları bölümlerinde çalıştı. 1988-1993 yılları arasında siyasi nedenlerden dolayı beş yıla yakın tutuklu kaldı. Tutukluluk sonrası memurluktan ayrıldı ve 1994 senesinde Marmara Üniversitesi Biyomedikal Cihaz Teknolojisi bölümünde öğrenim görmeye başladı. Grup Yorum' un kuruluşunda fikir babalarından oldu. Şahrud'un Seyduna'sı,Seyduna türkülerinin yaratıcısıdır. Bugüne dek dört kitabı basılmıştır. İnsan Hakları Derneği üyesidir.
Kazım Koyuncu ile uzun yıllara dayanan dostlukları, hem besteci kimliğini beslemiş, hem de ilk albümünü çıkarmasına vesile olmuştur. Şahrud ile Seyduna albümleri için Hayat isimli türküyü okuyan Kazım, kimi eserlerde şiir okumuş, kimi eserlerde ise aranje yapmıştır.
«Kazım öldüğünde benim 16 yıllık dostumdu. Ve ben bugün Seyduna’ ysam, ‘‘ Seyduna Türküleri ’’ diye beş albüm yapmışsam, bunun öncülerinden biri Kazım’dır. Beni o ikna etmiştir bu albümleri yapmaya.»
Sende yer yüzüdür gövde bulan
Ey Suların sonsuzluğu
Bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına
Fırtınalara yorgun yüreğim ;
Sana Bütün Sabahlarım sesinde ağarsin
Keder tırmanmasın yüzüme bir daha;Sarmaşık gibi;
Öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma
Biliyorum; Yüreğim durgun sudur; dindiğim
Korku kıyılarımı sildiğim
Sana geldim
Sustum ve yumdum
İki
Sende yeryüzüdür gövde bulan
Ey suların sonsuzluğu!
Bakışlarım demir atsın gözlerinin limanına,
Fırtınalar yorgunu yüreğim sana...
Bütün sabahlarım sesinde ağarsın,
Keder tırmanmasın yüzüme bir daha sarmaşık gibi...
Öpüşlerin damlasın çöl dudaklarıma.
Biliyorum, yüreğin durgun sudur dindiğim,
Korku kıyılarımı sildiğim...
Sana geldim!
Sustum ve
tamamlanmış yalnızlık olur ömrüm
gidersen temelli susarım gülüm
içim acır, ürperirim ormanlarca
en ağır yara olursun yüreğimde
yıldızların en uzağı gibi susarım
yangınlar başlar sustuğum yerimden
içim acır, ürperirim ormanlarca
en ağır yara olursun yüreğimde
en sağır yara kalırsın Seyduna'da
“İntihar ediyorsun belki rüyalarında
Belki de biri öldürüyor seni sıkarak avuçlarında
Korkuyorsun, korkuyorsun ölümden de yaşamaktan da
Olmuyor ikisi de
Ne yaşam beliriyor yüzünde
Ne ölüm alıp başını gidiyor sessizce
Her gün biraz daha ölerek yaşıyorsun
Her gün yaşayarak biraz daha ölüyorsun
Her gün biraz daha
Keşke yapabileceğin bir şey olsa
Bir şey olsa seninle ölmek dışında.”
Tunay Bozyiğit, Seyduna ve Şahrud türkü albümlerinin, söz ve bestekarı, ayrıca Taksim balık pazarının sonunda Alamut Kalesi adında gayet hoş bir mekanı vardır. Bu kitabı yazarken çoğu zaman kitaba koyacağı şiirler üzerinden konuşurduk bu heyecana ortak olmak oldukça güzeldi.. Günler günler eski günler...
Maalesef şair dostumuz kendini tekrar etmeye başladı sanki, aynı cümleler, aynı kalıplar.. Umuyorum ki geçici bir durumdur bu, zira kendisini eserlerini severiz.
Tanır mısınız Tunay Bozyiğit'i.
O Seyduna Türküleri'nin şairi , söz yazarı.
Sen hiç mi bahar görmedin diye bir şarkı vardır. Ve bir de etkileyici şiir: sana geldim sona... Diyerek başlar.
Şiir severlere öneriyorum.