Ülkemiz aydınının cehalet antolojisine yazar birçok anekdot ile katkı sağlar. Bunlardan sadece birisini anlatacağım. Olay tam Aziz Nesin’lik bir hikâye. Türkiye’nin bu ahvaline güler misiniz, ağlar mısınız? 12 Eylül sonrasında bir dönem Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığında bulunan -Türkoloji mezunu- ismini açıklamadığı bir kişi Akengin’e merak ettiği bir durumu sorar: “Yahu Yahya Bey bak şimdi hatırladım, yeni yayımladığımız kitapların bütün yazarlarının adreslerini tespit ettik, telif haklarını gönderdik. Bir tek Kâtip Çelebi’nin adresini bulamadık. Sen bize yardımcı olabilirsiniz.” Donup kalan yazar espriyi patlatır: “Sanırım Karacaahmet’te olmalı ama ada pafta numaralarını öğrenmek gerekir.”(s.151) Son olarak Yazar tanıdığı ve aynı ortamda bulunduğu önemli kişilere ait kendince yanlış, eksik ve zaaf olarak gördüğü durumları hasıraltı etmezken, bahse konu olan kişinin kimliğini ifşa etmez.