Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zahide Tuba Kor

Zahide Tuba KorSiyonizm Düşünden İşgal Gerçeğine Filistin yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
15 Kişi
131
Okunma
26
Beğeni
3.547
Görüntülenme

Zahide Tuba Kor Sözleri ve Alıntıları

Zahide Tuba Kor sözleri ve alıntılarını, Zahide Tuba Kor kitap alıntılarını, Zahide Tuba Kor en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İȘGALİN GERÇEĞİ
Siyonist rejimin işgali kaç neslin hayatına, ümitlerine, hayallerine mal oldu ve kim bilir daha kaç neslin hayatına, ümitlerine, hayallerine mal olacak? Anavatanlarında yaşayan “şanslı” Filistinliler, sürekli işgal devletinin ve gözü dönmüş yerleşimcilerin saldırılarına, gasplarına, ev yıkımlarına, gözaltılarına, işkencelerine, toplu cezalandırmalarına, suikastlarına, ambargolarına, barikatlarına, kontrol noktalarına, “utanç duvarları”na, kara propagandalarına, aşağılamanın ve “efendilik taslama”nın binbir türlüsüne muhatap olurken; mülteci ve yerinden edilmiş Filistinlilerin payına vatan hasreti, parçalanmış ve dağılmış aileler, sürgün, yersiz yurtsuzluk ve geri dönüş umudu kaldı.
Sayfa 23 - İhh kitapKitabı okudu
Selahaddin-i Eyyubi’nin vefatının ardından bölgede yine karışıklıklar baş göstermiş ve Kudüs 1229 yılında yapılan bir anlaşma ile Batılıların yönetimine bırakılmıştır.
Reklam
Haçlıların Filistin ve özellikle Kudüs’teki varlıkları son derece kanlı olmuştur. Yaklaşık 40 gün süren şiddetli bir kuşatma sonrası 600.000 kişilik Haçlı ordusu, Kudüs’te yaşamakta olan 70.000 Müslüman’ı katlederek bölgeyi hâkimiyeti altına almıştır. Selahaddin-i Eyyubi 1187’de Filistin’i Haçlı hâkimiyetinden kurtararak işgale son vermiştir. Selahaddin-i Eyyubi şehri ele geçirdiğinde daha önce buradan sürülmüş olan Yahudilerin geri dönmesine müsaade elmiş ve şehirde onarım işlerine ağırlık vermiştir.
“Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.” (İsra 17/1) Burada dikkat edilirse Mescid-i Aksa’dan “çevresini mübarek kıldığımız” şeklinde söz edilmektedir. Mescid-i Aksa’nın çevresi ise başta Kudüs, sonra diğer bütün Filistin topraklarıdır.
Filistin'in Önemi
Filistin diyarının mübarek kılındığına dair ayrıca hadisler de bulunmaktadır. Bunlardan birinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah, Aras ile Fırat arasını mübarek (bereketli) kılmış ve özellikle Filistin’i mukaddes kılmıştır.” (Müslim, İman, 282; Münavi, et-Teysir, I/248)
Öyle.. dünyayı bir gül bahçesine çevirdiniz.
Ölülerimiz dağılmış dört bir bucağa. Bazen ölülerimizin cenazaleriyle nereye gideceğimizi bilemedik; bizi diri olarak kapılarında görmek istemeyen dünya başkentleri ölü olarak da istemediler bizi. Ve şayet gurbet yüzünden ölenler, kurşunla vurularak ölenler, özlemden ölenler ve sadece ecelle ölenler hep şehitse ve şayet şiirler doğruyu söylüyorsa, her şehit bir gülse, dünyayı bir gül bahçesine çevirdiğimizi iddia edebiliriz.
Barghhouti, s.158-159Kitabı okudu
Reklam
1948 öncesi Filistin topraklarında ekonomik dengeler büyük oranda Filistinliler lehine bir görünüm arz etmekteydi. Bu tarihte bölgede tarım-sal üretimde kullanılan özel mülkiyet oranlarına göre Filistinli Arapların sahip olduğu tarım alanı 24.670.000 dönümü bulurken, Yahudilerinki sadece 1.514.000 dönümdü. Filistinli Arapların ekonomik refahı ile Yahudilerin refahı arasındaki fark karşılaştırılamayacak kadar büyüktü.18 Endüstriyel açıdan bakıldığında da, İngiliz işgalinin ilk yıllarında yapılan bir istatistik, 1927 yılında Filistin’de 1.236 üretim tesisi bulunduğunu, bunların %75’inin Filistinlilere (925 adet), %24’ünün Yahudilere (300 adet) ait olduğunu göstermekteydi.19 Yahudi göçleri ve buna bağlı olarak uluslararası Siyonist örgütlerin ekonomik yardımları ile bu denge zaman içinde tersine döndüğü hâlde, uzun yıllar Filistin’deki ekonomik varlıklar Filistinlilere ait olarak kalmıştır. Ancak İsrail’in kurulmasından sonra Filistin topraklarının %80’indeki tesisler Yahudilerin eline geçmiştir.
1948’den itibaren yaşanan Arap-İsrail savaşları, Yahudilerin arkasındaki güçlü Batı desteğinin yanı sıra Arap ülkelerinin Filistin konusundaki tutarsızlıklarını ve samimiyetsizliklerini de ortaya koymaktaydı.
"Ortadoğu" kavramına da kısaca bakmak lazım. Bu kavram, sömürgeci güçlerin bir üretimi. Zaten Ortadoğu'nun sınırları ve yapısı da suni; 1916'da İngilizler ile Fransızlar arasındaki Sykes- Picot Anlaşması çerçevesinde bu coğrafya şekillendi. Yani Ortadoğu aslına bakarsanız bir icat.
Sayfa 37 - Fawaz Gerges- Ortadoğu Uluslararası İlişkiler Çalışmaları: Tarih, Teori ve Metodoloji Üzerine Bir Haşiye
" Ölülerimiz dağılmış dört bir bucağa. Bazen ölülerimizin cenazeleriyle nereye gideceğimizi bilemedik; bizi diri olarak kapılarında görmek istemeyen dünya başkentleri ölü olarak da istemediler bizi. Ve şayet gurbet yüzünden ölenler, kurşunla vurularak ölenler, özlemden ölenler ve sadece ecelle ölenler hep şehitse ve şayet şiirler doğruyu söylüyorsa, her şehit bir gülse, dünyayı bir gül bahçesine çevirdiğimizi iddia edebiliriz."
240 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.