İstanbul'da doğdu. Medresetü'l-Hattatin'de tezhip ve ebru öğrendi. Türk süslemesi minyatür sanatı ile uğraştı. Darülfünun Tıp Fakültesi'ni bitirdi (1920). Paris Tıp Fakültesi'nde iç hastalıkları uzmanlıklarını tamamladı. (1927-1929) Tıp Fakültesi Tedavi Kliniği ile Farmakodinami müderris yardımcılığı yaptı. (1930) Gureba ve Haseki hastanelerinde çalıştı, Sanayi Mektebi'nde asistanlık yaptı. . İstanbul Üniversitesi tıp tarihi Enstitüsü'nü kurdu, Güzel Sanatlar Akademisi hocalığı yaptı. 1933 senesinde Üniversite tıp tarihi Enstitüsü direktörü oldu. 1938'de profesör, 1954'de ordinaryus profesör oldu. 1967'de Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp tarihi ve Deontoloji kürsüsünü kurdu.İstanbul Güzel sanatlar Akademisinde "Türk Minyatürü ve Süslemesi "hocalığı yaptı. Romanya, Yugoslavya, Yunanistan, Fransa, İsviçre, italya,Almanya, Avusturya, Mısır, Irak, İran, Amerika,Roma ve Hollanda'da inceleme gezilerinde bulundu. (1929-1969)Topkapı Sarayı Müzesi'nde 500 yıllık nakışhaneyi yeniden kurarak öğrenci yetiştirdi. Öğrencilerinden biri de daha sonra nakışhaneyi bırakacağı kızı Gülbün Mesera'dır.[1] Ünver, 1973'de emekli oldu, 1986'da öldü.
İbn Sina, İlâhiyattan mabadüttabia kısmını okuyorsa da bir türlü istediği mânayı veremiyor. Bu kısmı 40 defa tekrar ettiği halde bir çok düğümleri çözemediğine müteessiftir. Bir gün, sahaflarda kendisine bu bahsa ait bir eser gösteriyorlar. Dellâl ucuz olduğunu şöyliyerek satın alıyor. Bu kitap meşhtr türk hekim ve filozofu Farâbi’nin mabadüttabiyeden maksadın ne olduğunu bildiren eseridir. İbn Sina kitaptan çok memnun kalarak ezberler gibi okuyor ve bütün ukdeleri çözüyor. Anlamadığı bir nokta kalmıyor, ve çok sevinerek yoksullara yardım ediyor.