Abdülaziz bin Nasır el Cüleyyil Sözleri ve Alıntıları
Abdülaziz bin Nasır el Cüleyyil sözleri ve alıntılarını, Abdülaziz bin Nasır el Cüleyyil kitap alıntılarını, Abdülaziz bin Nasır el Cüleyyil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
..İslam şeriatı dünya salahının son noktasıdır.
Yani dünyanın işleri gerçek anlamda sadece ve sadece Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in getirmiş olduğu hak din ile salah bulabilir, düzelebilir.
"O'dur güzelin hakikisi,
Nasıl olmasın?! Kainatın güzelliği
Cemîl'in küçük bir eseri iken,
Sahib-i Kainat güzelliğe daha evla iken..
Zatında ve sıfatlarında O'nun güzelliği,
Hem fiillerinde, isimlerinde; besbelli delili."
"Basîr'dir O, görür hareketini bile kara karıncanın,
Gezinirken altında kayaların, sert taşların.
Görür besinlerin bedendeki akışını,
Damarların karasını, akını,
Hain gözlerin nasıl baktığını,
Hatta hareket eden göz kapaklarını."
Yaratma ve emretme ancak O'nun hamdi sayesinde ayaktadır, vardır ve ortaya çıkmıştır. Sanki en tepe noktada yer alan hamd, Allah'a hamd etmek, her şeyin ruhudur.
O'na hamd etmenin etkilerinin görünür olması hem benden gözüyle hem de kalp gözüyle görülmektedir.
Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah...
"Allah katında kıyamet gününde insanların EN ÇETİN AZAP GÖRECEK OLANI (tasvir yapan) musavvirlerdir."
||Buhârî, 595; Müslim, 2109
"Bu suretleri yapanlara kıyamet gününde azap olunur. Onlara 'Yarattıklarınızacan verin!' denir."
~Buhari ve Müslim
"Benim yarattıklarım gibi yaratmaya kalkışandan daha zalim kim vardır?!"
••Buhari, Müslim..
Yasaklanan canlı sureti çizmektir. Allah'a itaatten alıkoymadıkça, bitkilerin ve cansızların resmi yapılabilir.
Kul, hayatının tamamını bu muazzam hedefi, yalnızca Allah'a kul olma hedefini gerçekleştirmeye yönlendirdiğinde hayatındaki her şey bu hedefe boyun eğer.
İbn Kayyım rahimehullah demiştir ki:
«Tevbe, konaklama menzillerinin hem ilki, hem ortası, hem sonuncusudur. Sırat-ı müstakime girmiş olan kul bundan ayrı kalamaz. Ölene dek bunu sürdürür. Başka bir menzile geçecek olsa bununla birlikte geçer. Bunu da yanına alıp vardığı menzilde konaklar. Tevbe, kulun hem başlangıcı, hem de nihayetidir. Kulun en nihayetinde tevbeye olan ihtiyacı zorunlu bir ihtiyaçtır. Yolun başındayken duyduğu ihtiyaç da aynıdır..
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
"Ey müminler, hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!"»
Allah'ı ve peygamberlerini tanımayan kişi başka neyi tanıyabilir ki? Böyle bir hakikati ıskalayan kimse başka hangi hakikati idrak edebilir ki? Allah'ı bilmekten, O'nun rızasına göre amel işlemekten, O'na ulaştıracak yolu tanımaktan ve O'na vasıl olduktan sonra elde edeceği şeyleri bilmekten mahrum olan kişi başka hangi ilmi, hangi ameli elde edebilir ki?