Abdullah Gürgün

Karikatürlerle Abdülhamid yazarı
Yazar
Çevirmen
6.2/10
5 Kişi
12
Okunma
0
Beğeni
528
Görüntülenme

Abdullah Gürgün Sözleri ve Alıntıları

Abdullah Gürgün sözleri ve alıntılarını, Abdullah Gürgün kitap alıntılarını, Abdullah Gürgün en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İskandinav mitolojisinde de kutsal yaşam ağacı vardır. Bu ağacın adı Yggdrasil'dir. Yggdrasil'e "Yazgı Ağacı" ve "Dünya Ağacı" da deniyor. Yakut ve Altay Türkleri de "Yaşam Ağacı"na "Dünya Ağacı" diyor. Öte yandan "Dünya" ve "Yazgı"yı yan yana getirirseniz "Yaşam"ı ifade ediyor.
Sayfa 134 - Kaynak Yayınları
Çam Bayramı
"Çam bayramı kışın tam ortasında, 25 Aralık'ta başlıyordu. Bu tarihte gün geceyi yeniyordu ve güneş yeryüzünü eskisinden daha fazla aydınlatıyordu. İnsanlar Ülgen'e dua ediyor ve iade edilen güneş için teşekkür ediyorlardı. Dualarının kabul edilmesi için de Ülgen'in çok sevdiği bir çam ağacını süslüyorlardı. Eve getirdikleri çam ağacının dallarına parlak, renkli, kurdela benzeri bezler bağlıyorlardı ve yanına da hediyeler yerleştiriyorlardı. İnsanlar güneşin karanlığı yenmesini kutluyor ve bunun için bütün gece eğleniyorlardı. Bütün gece boyunca 'koraçun, koraçun' diye naralar atıyorlardı. Bu bayramın adı Koraçun idi; bu kelime eski Türk dilinde 'azalsın' anlamına gelmektedir... Demek ki, bu kelime 'gece azalsın, gün uzasın' anlamını vermekteydi. İnsanlar ağacın etrafında halkalar oluşturarak sabaha kadar eğleniyorlardı. Bu halkaya da 'inderbay' deniyordu. İnsanlar güneşi davet etmek için güneşi simgeleyen bir halka oluşturuyorlardı. Bu yolla güneşin geri gelmesini diliyorlardı. Bu gece herkes dileğinin mutlaka gerçekleşeceğine içten inanıyordu. Ülgen gerçekten de hiçbir zaman dilekleri reddetmedi, insanları zor durumda bırakmadı. Bayramdan sonra gece kısalıyor ve güneş gökyüzünde daha fazla görünmeye başlıyordu. Çam ağacı 'Ülgen'in ağacı' olarak adlandırılıyordu. Bu ağaç her zaman, beşeri dünya ile yeraltı tanrıları ve ruhlar dünyasını birbirine bağlayan bir ağaç olarak algılanmıştır.”
Sayfa 142 - Kaynak Yayınları
Reklam
Bering boğazını bile geçen atalarımız bizi bütün insanlıkla buluşturuyor; Kızılderili bile oluyoruz, Viking niye olmayalım?
Sayfa 40 - Kaynak Yayınları
İskandinav sagalarında (destanlarında) Oden'in Türkiye'den yanında Türk ve Asyalı yoldaşlarıyla birlikte İskandinavya'ya gelen bir önder olduğu yazılıdır. Bu destanlarda ilk kez "Türk" sözcüğünü yazıya döken kişi İskandinavya tarihinin babası İzlandalı Ari Þorgilsson'dur (1067-1148). Are Frode [İzlandaca "Ari fróði" BİLGE FRODE anlamına gelir. A.G.] olarak tanınır. İlk İzlanda tarihi Íslendingabók'un yazarıdır.
Sayfa 66 - Kaynak Yayınları
Tarih, bize kavimler arasında dağlar olmadığını gösteriyor. İklimler, kıtalar, okyanuslar ve denizler, insanoğlu üzerinden hep birbirine karışmışlar. Kimi bağnaz, yobaz ve bencil türünden nasyonalistlerin göstermek istediği gibi, kavimler ve milletler arasında kalın duvarlar yok. Hele insanlık tarihinde ırklar ve birbirinden soyutlanmış kültürler aramak, budalaca bir gayret olarak gözüküyor.
Sayfa 40 - Kaynak Yayınları
Şu ölümlü kalımlı dünyada Enternasyonalizme en yetenekli, en birikimli millet kimdir diye soracak olursanız, Türkleri önde sayarım. Herkesle akraba olmak, herkesle harmanlanmış olmak, herkesle karışmış ve kaynaşmış olmak, bizim tarihimizin özetidir. Buradan ırkçılık mırkçılık çıkmaz, tek bir şey çıkar: Kardeşlik, insanlık, insancıllık, Enternasyonalizm! Okyanus kıyılarında bile destanlarımız okunuyor, bizden daha dünyalısı var mı?
Sayfa 42 - Kaynak Yayınları
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.