Abdullah Gürgün

Karikatürlerle Abdülhamid yazarı
Yazar
Çevirmen
6.2/10
5 Kişi
12
Okunma
0
Beğeni
518
Görüntülenme

Abdullah Gürgün Gönderileri

Abdullah Gürgün kitaplarını, Abdullah Gürgün sözleri ve alıntılarını, Abdullah Gürgün yazarlarını, Abdullah Gürgün yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
280 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Kitabı az önce bitirdim, Bu kitabı bu sene gerçekleşen İzmir Kitap fuarında tesadüf eseri dikkatimin çekmesiyle alıp okumaya başladım, açıkçası Tarih kitaplarına öyle yüksek bir ilgim yok ama Dilbilim’i ve genel olarak Avrupa tarihine sonradan oluşan ilgimden doluyu ve konunun Türk’lere de dayandırılıyor olması kitaba başlamamı çekici kıldı. Ve İsveçlilerin kökünde, geçmişinde Türk’lerden iz taşımaları bunları kanıtlarla görüp okumak gerçekten şaşırtıcı ve takdire şayan, her şey Odin ile başlamış! Orta kısımlarda belki bir tık sıkılabilirsiniz ancak sona doğru araştırılıp edinilen hikayeleri okudukça kitaba ve konuya olan ilgi artıp pekişiyor. Özellikle Yahya Karaca Paşa ve eşi Mary Karaca ile sonraki ailesi, Aslan Ağa, 12. Karl (Demirbaş), Türk Mustafa ve Karlshamn’daki Türkler’i daha çok merak etmeye ve daha fazla araştırmaya gerek olduğunu düşündüm. + son olarak açıkçası kitabın öncelikle Türklüğü abartmak için yazıldığını düşündüm - yani her millet her kavim Türklerden geliyor, hatta Türklük ırkı dünyada daha çoğunlukta - ancak durumun öyle olmadığını nesnel, somut kanıtlar, araştırmalar ve özellikle yapılan çalışmalarla durumun öyle olmadığının farkına vardım.
İsveçlilerin Türk Kökenleri Üzerine
İsveçlilerin Türk Kökenleri ÜzerineAbdullah Gürgün · Kaynak Yayınları · 20117 okunma
"Hazer ülkesinde kuraklık olup, ülkenin başına bir felaket gelirse veya başka bir milletin saldırısına uğrarsa, idareci sınıf ve halk ayaklanıp Hazar hükümdarının yanına giderler, ona 'bu hakan ve devri bize uğursuzluk getirdi. Onu öldür veya bize teslim et, öldürelim' derler. Bazen, hükümdarlar hakanı teslim eder ve onu öldürürler. Bazen, hükümdar onu öldürmeyi üstüne alır."
Sayfa 149 - Kaynak Yayınları
Reklam
Profesör Sencer Divitçioğlu'nun deyimiyle söylersek, Türklerde hakan kurban etmenin amacı, yeni hakanla birlikte, kaçmış olan kut (kutsallık), küç (güç-savaşçılık) ve ülüğün (üretkenlik) geri gelmesini tengriden (tanrı) dilemektir.
Sayfa 148 - Kaynak Yayınları
Çam Bayramı
"Çam bayramı kışın tam ortasında, 25 Aralık'ta başlıyordu. Bu tarihte gün geceyi yeniyordu ve güneş yeryüzünü eskisinden daha fazla aydınlatıyordu. İnsanlar Ülgen'e dua ediyor ve iade edilen güneş için teşekkür ediyorlardı. Dualarının kabul edilmesi için de Ülgen'in çok sevdiği bir çam ağacını süslüyorlardı. Eve getirdikleri çam ağacının dallarına parlak, renkli, kurdela benzeri bezler bağlıyorlardı ve yanına da hediyeler yerleştiriyorlardı. İnsanlar güneşin karanlığı yenmesini kutluyor ve bunun için bütün gece eğleniyorlardı. Bütün gece boyunca 'koraçun, koraçun' diye naralar atıyorlardı. Bu bayramın adı Koraçun idi; bu kelime eski Türk dilinde 'azalsın' anlamına gelmektedir... Demek ki, bu kelime 'gece azalsın, gün uzasın' anlamını vermekteydi. İnsanlar ağacın etrafında halkalar oluşturarak sabaha kadar eğleniyorlardı. Bu halkaya da 'inderbay' deniyordu. İnsanlar güneşi davet etmek için güneşi simgeleyen bir halka oluşturuyorlardı. Bu yolla güneşin geri gelmesini diliyorlardı. Bu gece herkes dileğinin mutlaka gerçekleşeceğine içten inanıyordu. Ülgen gerçekten de hiçbir zaman dilekleri reddetmedi, insanları zor durumda bırakmadı. Bayramdan sonra gece kısalıyor ve güneş gökyüzünde daha fazla görünmeye başlıyordu. Çam ağacı 'Ülgen'in ağacı' olarak adlandırılıyordu. Bu ağaç her zaman, beşeri dünya ile yeraltı tanrıları ve ruhlar dünyasını birbirine bağlayan bir ağaç olarak algılanmıştır.”
Sayfa 142 - Kaynak Yayınları
İskandinav mitolojisinde de kutsal yaşam ağacı vardır. Bu ağacın adı Yggdrasil'dir. Yggdrasil'e "Yazgı Ağacı" ve "Dünya Ağacı" da deniyor. Yakut ve Altay Türkleri de "Yaşam Ağacı"na "Dünya Ağacı" diyor. Öte yandan "Dünya" ve "Yazgı"yı yan yana getirirseniz "Yaşam"ı ifade ediyor.
Sayfa 134 - Kaynak Yayınları
YADA TAŞI
Yamgırcı (yağmurcu) adı verilen şamanların (kamların) "Yada Taşı" adın verdikleri bir taşı kullanarak, sihir yaparak, yağmur, kar ve dolu yağdırıp fırtına ve tufan çıkardıkları hakkında pek çok bilgi vardır. Ancak bu taş, daha çok yağmur yağdırmakta kullanıldığı için "Yağmur Taşı" adıyla da bilinir.
Sayfa 134 - Kaynak Yayınları
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.