Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdullah Harmancı

Abdullah HarmancıSeni Ne İhtiyarlattı yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
8.2/10
297 Kişi
1.464
Okunma
107
Beğeni
8,9bin
Görüntülenme

Abdullah Harmancı Gönderileri

Abdullah Harmancı kitaplarını, Abdullah Harmancı sözleri ve alıntılarını, Abdullah Harmancı yazarlarını, Abdullah Harmancı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Brad Pitt'in gavur gibi yakışıklı olduğu İhtiras Rüzgarları filminde bir final sahnesi vardı. O sahneyi hayatın boyunca unutmamıştın. Zira beyaz yüzlü adamım Brad Pitt'e söylediklerinde, bir ömür boyu yaşadıklarına değen bir şeyler buldun. Brad Pitt'in kardeşi rolündeki beyaz yüzlü adam, babalarının mezarı başında, şöyle diyordu: "İnsanların ve Tanrı'nın koyduğu bütün kurallara uydum. Ama sen hiçbirine uymadın. Yine de seni hep daha fazla sevdiler. Annem. Babam. Hatta karım..." Şeytan tüyü, kurallara uyularak kazanılacak bir şey değildi. Belki uyulmadan kazanılması daha da mümkündü. Çalışarak olmazdı.
Sayfa 104
O an'dan artık çok uzaklardaydılar. İki dakika öncesinde değillerdi şimdi. Hepsi bu kadardı işte. Her şey bu kadardı. Buraya kadardı. O şarkının adı gibiydi her şey: "Buraya kadar"! Hepsi buymuş! Edebiyat da buymuş! Hayat da buymuş! Bitmiş. Sönmüş. Geçmiş. Gitmiş. İrfan'ı arayıp gazetede çıkan yazının haberini veremezmiş! Bitmiş! Hepsi bir güvercinin kanadında beyaza bürünmüş! Onlara verilen süre dolmuş!
Sayfa 82
Reklam
Hayatım boyunca üstüme hiçbir şey olmadı Durmuş abi. Hayat bana göre değildi. Dünya bana göre değildi. Yazalım yazar olalım dedik, hiçbir şeye benzetemedik. Okuduk okur olamadık. Evlendik koca olamadık. Kimseye hoca olamadık. O kadar insan tanıdık bir dost bulamadık. Hiç ama hiç Durmuş abi. Hiç ne demek Durmuş abi. Şimdi ben neden bu kumpircide bir başınayım sence Durmuş abi? Hiç birini beceremedim. Tuttuğum hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi. İnsanlık üstüme olmadı Durmuş abi. Ne bir mağazanın sürekli müşterisi, ne bir mahallenin gediklisi, ne bir okulun unutulmaz hocası, ne bir kadının kocası, ne edebiyat tarihinin altın sayfalarına yazılacak bir şair, ne yeğenlerinin kendisi için öldüğü sempatik bir dayı, ne usta bir futbolcu, ne muhteşem bir aşçı, ne soğukkanlı, seri nşr soför... Benim şimdi bu akşam vakti bu kumpircide ne işim var Durmuş abi...
Sayfa 75
Polis arabasına binerken bir alkış koptu ki sormayın. Köylüler bizi bekleşirlermiş. O zaman karıma sarıldım ve ağladım. Bana bütün dünyayı gerçek yüzüyle gösteren aynayı neden kırdınız, dedim. Gerçeğe tahammülünüz yok değil mi? Gerçeğe tahammülünüz olsaydı... Karıma sarıldım ve ağladım. Ağlaştık. Size kendinizi gösteren bir şey gördünüz mü daha önce, dedim, size kendinizi gösteren bir şey gördünüz mü??
Sayfa 58
İnsanların bu beklenmedik ölüm haberini metanetle karşılayışlarına, cenazenin o uzak şehirdeki otel odasından alınıp adli tıp kurumuna iletilmesinden bir ambulansla ölünün memleketine getirilmesinden mahalleye; camiye: gasilhaneye: musallaya: mezarlığa: ve mezara taşınmasına kadar, gündelik hayatın hay huyundan bahsetmekten kaçınmayışlarına hayretle şahit olmuştu. Ama belki de doğru olan buydu. Belki de metanet buydu. Belki de ağırbaşlıca ölüme katlanmak buydu. Belki de ölümü olduğu gibi karşılamak buydu. Bunların yaptığıydı.
Sayfa 43
Yol uzadıkça adama duyduğum şefkat büyümüş, büyüdükçe adam gözümde azizlaşmiş, mübarekleşmişti. Adamı beyaz bir hale içerisinde düşünmeye, onu biz insanların ulaşamayacağı bir uzak makamda görmeye başlamıştım. Ne yani diye geçirmiştim içimden, bu adamın da yok mudur kötü tarafları? Öfkeleri. Zaafları. Yanlışları. Kaypaklıkları. Olmaz olur mu? Herkesin vardır. Herkesin olur. Olmaz olur mu?
Sayfa 26
Reklam
Yüreğime üç çivi çaktılar İbrahim abi. Üçü de Nisan ayına rastlar. "Benim de çocuklarım var!" Tak! "Abdullah saat kaç?!" Tak! "Haziran'da İlgın'a, kaplıcalara gidelim!" Tak! Tak tak tak! Bu gönül rahat bulmayacak!
Sayfa 15
Bizim mahallenin finalini yapmak bana kaldı Kebiz Aba. Epeydir iş çıkmıyordu Kebiz Aba. Böyle olacağını bilsem gelir miydim? Ama oldu bir kere. Bana verilen adrese bir de geleyim ki. Ne göreyim. Bizim sokak. Sizin ev. Remzi'nin Neriman'a ağladığı duvar. Hamit abiyle gazozuna güreştiğimiz bahçe. Annemlerin kısır yaptığı balkon. O kırmızı çocuk arabasının saklandığı izbe.
Sayfa 23
Dönüp İsmail'e baktı. İsmail neler olduğunu anlamıyordu. İsmail, içinde çıkan yangından habersizdi. Söylesen de anlamazdı. Parasındaydı o. Bir an önce işi bitirmek istiyordu. Muhtemelen başka bir iş daha almıştı akşamdan önce. "Ev yanar, yosma taranır, demişler." Ne diyeceksin ki, ekmek parası, diye düşündü. Yeniden kömürlüğe döndü. Elleriyle yavaş yavaş eşyaları kenara ayırmaya başladı. Küçük bir formika dolabın içinden sararmış zarflar, kırmızı şeritlere sarılmış kağıtlar düştü. Dokunduğu kağıt tomarlarının dağıldığını görüyor, hey gidi Remzi heyy, diyordu. Kırk senelik Şeker mahallesinin hesabını görmek Kemal ustaya, Remzilerin evinin defterini dürmek kendisine mi düşecekmiş! Kadere bak!
Sayfa 20
Içinde bir orduyu öldürecek bir zehir taşıyordum: Haziran ayına çıkamayacağını bilen tek kişi bendim.
Sayfa 15 - İz yayınları
Reklam
Herkesin annesi ölür. Sen 40 Yaşındasın Apo!! Ne var bunda?? Annen de ölmesin mi?
Sayfa 14 - İz yayınları
Dünyanın bütün büyük olaylarını, hiçbir şey olmuyormuş gibi anlatan yönetmenleri eskiden beri tutkunumdur.
Sayfa 13 - İz yayınları
Dünyanın bütün büyük olaylarını, hiçbir şey olmuyormuş gibi anlatan yönetmenleri eskiden beri tutkunumdur.
Sayfa 13 - İz yayınları
Herkes sanmış ki her şey bitti. Her şey sanmış ki herkes gitti.
94 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Maceradan maceraya koştuğunuz, her hikayede biraz soluklanma ihtiyacı hissettiğiniz bir kitap, her hikayenin değerli olduğunu unutmayın, sonlar kadar başlangıçlarda önemli. Yazarın hayal dünyası çok zengin. Beslendiği kaynaklar çok çeşitli.Çocuk kalbinin sesini sessiz olursanız duyabilirsiniz. Tık tık Çıt çıt sesi ve yardım çağrısıyla başlıyor
Şarkısını Unutan Kuş
Şarkısını Unutan KuşAbdullah Harmancı · Timaş Yayınları · 202226 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.