Abdullah Kaya Sözleri ve Alıntıları
Abdullah Kaya sözleri ve alıntılarını, Abdullah Kaya kitap alıntılarını, Abdullah Kaya en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu dağlarda biz ne baharlar gördük. Ne newrozlar gördük, yamaç bayır, her bir yanın al yeşil sarıya büründüğü, kızların başlarına pîvoktan taç yaptıkları, hem de örgüsüne kızıl gelincik tomurcuklarını kattıkları, ne bahar dilanlarını gördük biz...
"Kurmê darê ne ji darê be, zewalê darê tune."
(Ağacın kurdu kendinden değilse, ağaç zarar görmez.)
Ağlamak duyguların suyudur. Korkudan olmamak kaydıyla ağlayan, ağlayabilen her insanda mutlaka iyi bir yan vardır.
Kafkaslı Kürt subay derdi ki, 'Ağlamayan insanın içi artan bir nefretle dolar.Ağlamak bir iç temizliğidir, öfkeyi siler...İnanmıyorsanız etrafınıza bakın da dediklerimin ne kadar doğru olduğunu görün.Siz asıl ağlamayan, ağlayamayan insandan, o tür kötülerden korkun" diyordu.
"Bu dünyada sırtını ya dünya malınca güçlü bir dosta ya da arkandan yol vermeyen bir dağa dayayacaksın."
Sayfa 202Kitabı okudu
Her yan toprak kokuyordu, yağmur sonrası toprak...
Uzaklara baktı. Bitmez tren yolları sonunda yıllar önce ufukların ardında bıraktığı Xerzan dağlarını hatırladı. Oraya oturunca, yönü doğuya taraf düşünce hep hatırladı zaten; Xırbaq vadisini, kül olan evlerini....
Sarsılmaz bağlarla bağlı olduklarına inandıkları bir şeyler yok olmuştu birden, yok oluyorlardı!
Otuzlu yılların ortalarında patlak veren "Sason isyanı"nın öyküleriyle geçti çocukluğum...
Dino, bu kadar sevdiğin keklikten gayrı ırkına düşman başka bir canlı var mıdır, gösterebilir misin?
Cesaretiniz, birbirinizle ve amansız bir tabiatla boğuşmanızdan, dürüstlüğünüzden de saflığınızdan, "nan û pîvaz" dışında bir şey bilmemenizden ileri geliyor.
Unutma kurmam, bir alim demiş, 'Her mücadele muvaffakiyetle sonuçlansaydı tarih diye bir ilim olmazdı.'
Sayfa 284Kitabı okudu
İnsanı en fazla gösteren dilidir, konuş ki seni göreyim...
Sayfa 154Kitabı okudu
Gece hep susarım nedense, baş ucuma bir tas su isteyebilir miyim?
Govend
Govend düğünlerimizin her yaştan insanın hiçbir zaman vazgeçemeyeceği "Baş" oyunudur. Seksenlik ninelerimiz ve bastonluk dedelerimiz bile ölmeden önce çok sevdikleri torunlarının düğünlerinde takatsiz bedenlerinde ki son heyecan kırıntılarını "son bir govend" için hep saklarlar.
Bu kez tam bir zelzeleydi yaşanan!
Sayfa 30 - AvestaKitabı okudu