Abdullah TUKAY

Abdullah Tukay Seçilmiş Eserler yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
340
Görüntülenme

Hakkında

26 Nisan 1886'da Kazan bölgesi Kışlavıç adlı kentinde doğdu.[2] Babası iyi bir medrese öğrenimi görmüş olan köy imamı Muhammet Arif, annesi Üçili kasabasından Ziynetullah Bey'in kızı Memdude Hanım'dır. Babasını henüz bebekken, annesini ise 4 yaşında iken kaybetti. Akrabaları tarafından büyütüldü ve çok zor bir çocukluk geçirdi. Farklı köylerdeki ailelerin yanına evlatlık verildi. Öğrenimine Kırlay'daki mahalle mektebinde başladı. 1895 yılında Cayık'taki halasının yanına geldi ve Buhara usulü eğitim veren Mutiullah medresesinde ve medresenin hemen yanındaki Rus sınıfında eğitimine devam etti. Eniştesi Ali Asgar Osmanoğlu'nun ölümünden sonra medresede kalmaya, küçük çocuklara ders vererek, matbaalarda mürettiplik yaparak hayatını kazanmaya başladı. Medresedeki öğrenimi sırasında Tatar edebiyatı ile halk edebiyatını incelikleriyle öğrendi, Arapça, Farsça, Rusça, Başkurtça, Türkçe gibi ve diğer halkların edebiyatları, Şark felsefesi ile aruz teorisini hocasının oğlu olan ve o dönemde medresede ders veren Kamil Muti'den öğrendi. Kamil Mutii hayatını doğrudan etkiledi; köye onun getirdiği Türkçe ve Arapça gazete ve yayınları takip etti.[3] İstanbul'dan gelerek medreseye devam eden Türk ceditçisi Abdülveli onu Türkçe ve Fransız edebiyatları ile tanıştırdı.[2] Tukay daha sonra Kamil Muti'nin çıkardığı Fikir, El Asrü Cedit gazetelerinde, Uklar dergisinde faal olarak çalıştı. Bu organların hem mürettibi, hem musahhihi, hem yazarlarından birisi, hem de redaktörü idi. 1905 yılının başında Sosyal Demokratlar organı olan Uralets gazetesine mürettip (dizgici) olarak girdi. Medreseden ayrılarak eski hayat tarzına fikren tavır aldı.[4] Tukay hastanede Medresede okurken şiirler yazmaya başlayan Tukay, ilk şiirlerini Fikir gazetesinde yayımladı.[3] Daha sonraları ise El-Asru’l-Cedid ve Nur gazetelerinde şiirler yazdı. Ceditçilik hareketinin ateşli bir destekçisi idi. Daha önce Osmanlı edebiyatına yakın şiirler yazan Tukay, 1905 İhtilali'nden sonra şiirlerini Tatarca yazmaya başladı ve Cayık dışında da geniş halk kitlelerince tanındı. Kazan Türkleri arasındaki batıl inançları, köhnemiş zihniyet ve kurumları, softa din adamlarını eleştiren yazılar ve şiirler kaleme aldı. Eleştiri yazıları, onun şöhretini arttırdı.[4] Tukay 1907 yılının sonbaharında Kazan'a döndü. Ali Asgar Kemal ile birlikte Yeşin (Şimşek), onun kapatılmasının ardından Yalt-Yult adlı mizah dergisini çıkardı; El-İslâh gazetesinde de sık sık yazdı. Konu ve kahramanlarını halk edebiyatından alan eserleriyle büyük üne kavuşan Tukay, "Halk şairi" unvanını aldı. Ancak hayatı maddi sıkıntı içinde ve sağlık sorunlarıyla uğraşarak geçti. 1911 yılında vereme yakalandı. 15 Nisan 1913 tarihinde 26 yaşındayken Kılyaçkın Hastanesi'nde öldü.
Unvan:
Tatar halk şairi, yazar, yayımcı
Doğum:
Rusya, 26 Nisan 1886
Ölüm:
Rusya, 15 Nisan 1913

Okurlar

1 okur beğendi.
2 okur okudu.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Melanet, kir ve yalanla dolmuş içimiz; Tamamıyla fenalık ve bozukluktan ibarettir işimiz. Şaşırırız dıştaki süslere, giyimlere bakıp; Can satarız üç kuruşa bakıp. Kirlenir defalarca ruh, vicdanda hiç huzur yok; Ne sebeple, yeryüzünde bedene hamam var, ruha yok? Abdullah Tukay
Reklam