Abdurrahman Küçük Quotes
You can find Abdurrahman Küçük quotes, Abdurrahman Küçük book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Konfüçyüs, dil ve ülke yönetimi arasında doğrudan bir ilişki kurmaktadır. Ona "Bir ülkeyi idare etmeye çağrılsaydınız ilk iş olarak ne yapardınız?” diye sorduklarında şöyle cevap vermiştir: "Önce dili düzeltirdim. Dil düzgün olmazsa, kelimeler düşünmeyi iyi anlatamazlar. Düşünceler iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler iyi yapılamaz. Gereken yapılamazsa, ahlâk ve kültür bozulur. Ahlâk ve kültür bozulursa, adalet yolunu şaşırır. Adalet yanlış yola saparsa, halk güçsüzlük ve sarhoşluk içine düşer. Ne yapacağını, işin nereye varacağını bilemez. Bu sebeple söylenilen söz doğru söylenmelidir. Hiçbir şey bunlardan dolayı dil kadar mühim değildir"
“Girmeden bir millete tefrika düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”
~Mehmet Akif Ersoy~
Din;insana güç veren yalnızlığını ve sıkıntılarını gideren,iyiliğe yönelten ve güven duygusu aşılayan sadece insanlara özgü bir dost,bir arkadaş olarak nitelendirilmektedir.
İnsan Ve Toplum İçin Din
Ebu Hasan Ali el Hasan en Nedvi, özet olarak,
"Mukayeseli çalışmaya olan ihtiyaç büyüktür. Çünkü Müslüman, mukayese yapmadıkça, İslam'ın ve bu ebedi ve kamil din kanalıyla Allah'ın kendisine verdiği nimetin değerini bilemez. Müslüman, İslam'ın ibadet ve inanç esaslarını diğer dindekilerle mukayese etmedikçe, İslam'a olan şükür ve övgüyü hakkıyla takdir edemez" diyerek Dinler Tarihi'nin önemine işaret etmiştir.
“Bir medeniyetin seviyesini ölçmek isterseniz derhal kadının hayat şartlarına bakınız. Kadınların en fazla saygı gördüğü memleket medeniyette en ileri memlekettir.”
~John Stuart Mill~
mülakatta adalet arayanlar olur gibi;
Ülkede ne kadar fazla şey yasak edilirse, millet o kadar fakir olur.İnsanlara karşı alınan tedbirler ne kadar ustalıkla hazırlanırsa hazırlansın, onların arasından o kadar inanılmaz hileler ortaya çıkar. Ne kadar çok kanun çıkarılırsa eşkiyalık ve hırsızlık o kadar artar.
Taoizm ahlaki öğretilerinde part (3)
Şu üç şey insanın değerlendirdiği hazinesidir: Birincisi,nezaket ve sevgi; ikincisi, ekonomi; üçüncüsü alçak gönüllülüktür. Nezaket,bir insanı yüceltir ve saygılı yapabilir. Ekonomi, bir kimseye özgürlük kazandırır.Alçak gönüllülük ise bir kimseyi yetenekli kılabilir.Halbuki insanlar; nezaketi bırakarak küstah, ekonomik olmayı kabul etmeyerek bağımlı,alçak gönüllülüğü terk ederek de yeteneksiz olur.
Dünyanın barış ve huzura kavuşması da Türkler'in âdil ve hoşgörü esasına dayalı hâkimiyetine bağlıdır.
Taoizm ahlaki öğretilerinde part (4)
Bir şeyi bilmeyen insanın en olgun insan olduğunu,bilinmeyen bir şeyi de biliyor görünmenin hastalık olduğunu söylemektedir.
ülke siyasetçileri*
Lao-Tzu, halkın yönetim şeklini Tao te King'te şöyle açıklamaktadır:"Kafalarını boşaltırlar, midelerini doldururlar.İradelerini zayıflatırlar, kemiklerini kuvvetlendirirler.Daima halkı bilgisiz ve isteksiz bırakırlar.Bilgili insanlar bir şey yapmak cesaretini göstermezler.Wou Wei yaptıkları zaman her şeyi iyi yönetirler."
Wou Wei (Taoizmin temel felsefesi,hiçbir şey yapmamak/sükunet anlamina gelir.
•Genel anlayışa göre Yahudi, İshak’ın oğlu Yakub’un soyuna dayandırılmaktadır. İshak oğlu Yakub’un on iki oğlu vardır ve dördüncü oğlunun adı Yahuda’dır. Onun adına izafeten İsrailoğulları’na Yahudi denilmiştir. Filistin’in Güney bölgesinde kurulan Yahuda Krallığı da Yahudi adının kaynağı gösterilmiştir.
•Yahudi terimi değişik zamanlarda ve farklı anlamlarında kullanılagelmiştir Babil sürgününe kadar Yahudileri tanımlamak için İsrail veya İsrail oğulları terimlerinin kullanıldığı dikkati çekmektedir.
Taoizm ahlaki öğretilerinde part (1)
Yalnız kendisi için çalışan insanların yükselemeyeceğini,kendisi ile övünenlerin bir iş göremeyeceğini, çok yüksekten konuşan insanların bunu da uzun zaman devam ettiremeyeceğini belirtmektedir.Ayrıca o,ihtirasının esiri olan insanların büyük bir yanılma içinde olduğuna ve hiçbir zaman başarılı olamayacağına da dikkat çekmektedir.
“AĞLAMA DUVARI”
•Yahudi tarihinde Kudüs, İskender'den sonra Agid'lerin ve Selefki'lerin eline geçer. Mabet, M.Ö. 168 yılında yağma edilir.
Makkabiler yeniden hakimiyeti sağlar ancak M.Ö. 63 yılında başlayan
Roma esareti devresi, M.S. 70'li yıllarda Roma'lı kumandan Titus'un
Kudüs'ü ve bu arada Mabedi de yakıp yıkması ile hakimiyetleri sona erer.
Bundan sonra Yahudiler, dünyanın her tarafına dağılır. Mabed'den arta
kalan Batı Duvarı /Ağlama Duvarı, yüzyıllarca Yahudiler arasında milli
ve dini bilinci ayakta tutma aracı haline gelir. Mesih İnancı'nın verdiği
ümit, Yahudilerde bu bilincin devamlı olmasını sağlar.
Türkçe'yi öğrenmek dini bir vecibedir.
Eğer sahih değilse, Ma'rifet bunu gerektir.