Açelya Nur Tuncer kitaplarını, Açelya Nur Tuncer sözleri ve alıntılarını, Açelya Nur Tuncer yazarlarını, Açelya Nur Tuncer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ferah'latmayan bir kitap incelemesi ile karşınızdayım.
Kitap kısaca Ferah Deniz isimli sigortacı bir kızımızın müşterisi ile başından geçen talihsiz olay sonrası iş yerinde ki patronuyla yaşadığı sıkıntılar akabinde - sevgilisinin de kendisini aldattığını öğrenip aniden ilişkisinin bitmesiyle - işten kovulması ve ardından hayatına "Rüzgarı savurduğu yaprak gibi ol" felsefesi ile yani sözüm ona kendisini tamamen kaderin eline teslim ederek yeni bir yaşamın içinde bulmasıyla başından geçen olaylar silsilesini konu ediniyor.
Kaderci anlayış dediğime bakmayın aslında kaderle filan alakası olmayan karşısına çıkan her şeyle ilgili kendiyle alakasız bağlantılar kurarak bir şekilde çıkardığı bu anlamsız anlamlar sonucu rastgele bir hayat yaşıyor aslında. Örnek vermek gerekirse; Yeni tanıştığı biriyle bir gece geçirip geçirmemesi gerektiğini gittiği bir kafede yan masadaki kişiye sorup okey alınca onun evine gidecek kadar saçma şeylerle dolu bu
Ferah'ın sözde yeni hayat felsefesi. Bu anlayışı da bir garsonun kendine söylediği bir kamyon arkası söz ile ediniyor.
Birde
Ferah kızımızın bu tuhaf felsefesi yanında ergen tavırları, şıpsevdiğili eklenince buhranlar geçirten bir hâl aldı benim için.
Kısacası olmamış çiğ bir roman. Ben sevemedim.
Üzülerek tavsiye de edemeyeceğim.
Daha
Ferah kitap incelemeleri ile birlikte olmak dileğiyle...
FerahAçelya Nur Tuncer · Cem Yayınevi · 202313 okunma
Aslında başlangıçta her şey olağan akışında devam ediyordu.
İyi gittiğini sandığı bir ilişkisi ve işi vardı Ferah'ın...
Sonra ne mi oldu? Bir yerlerde bi kelebek kanat çırpacaktı elbette!
Önce en sevdiği müşterisinin eski sevgilisi tarafindan vurulduğuna şahit olacak, talihsizce işini kaybedecek, sonra aldatıldığını öğrenecekti.
Ve o çok
Bazen diyorum ki, bir sabah üç tane beyaz önlüklü bilim insanı dikilsin başıma, sarsarak uyandırsınlar beni. Alkışlasınlar ve tebrik etsinler,
desinler ki 'simülasyonu tamamladınız.'
"Bazen diyorum ki, bir sabah üç tane beyaz önlüklü bilim insanı dikilsin başıma, sarsarak uyandırsınlar beni."
Alkışlasınlar ve tebrik etsinler,
desinler ki 'simülasyonu tamamladınız.'"
Ne tuhaftı ki itiraf yanlış zamanda yapıldığında hiçbir değeri olmuyordu. Çok erkense kaldıramıyor, hazır olmadığımız için değerini anlayamıyor, ani tepkiler veriyorduk. Çok geçse de o fırsat kaçmış oluyordu. Düzeltme fırsatı...