Adelheid Dworschak doğan Adelheid Popp, 11 Şubat 1869'da doğdu, Inzersdorf, Viyana, Avusturya'da (şimdi Liesing'in bir parçası olan) fakir bir işçi sınıfına döndü. 15 çocuktan sadece beş tanesi ailenin sağkalımı yaşadı ve Popp beş yaşın en küçüğü oldu. Babası Adalbert, bir dokumacı ve küfürbaz bir alkolikti. Popp şiddetli bir çevrede büyüdü ve altı yaşındayken babası öldü ve ailesi daha önce olduğundan daha yoksul bıraktı. Üç yıllık örgün eğitim almış, yalnızca ailesini desteklemek için 10 yaşında okuldan ayrılmak zorunda kaldı. Kısa bir süre ev işçisi olarak, bir terzi dikişçisi çırak çantası mendilleri olarak ve nihayet bir fabrika işçisi olarak çalıştı.
1880'lerin ortalarında siyasetle ilgilenmeye başladı. Kardeşinin bir arkadaşı onu işçi sınıfı sosyal hareketine ve toplumsal demokratik gazetelere ve edebiyata tanıtıyordu. Yoksullaşarak büyümüş olan, işçi sınıfındaki ailelerin yaşam koşulları ve mücadeleleriyle ilgili raporlar okudular ve sadece onun olmadığını fark etti: yoksulluk evrenseldir ve haksız bir toplumun ürünüdür. 1889'da kardeşiyle birlikte Sosyal Demokrat İşçiler Partisi için yaptığı ilk halka açık toplantıya katıldı. Toplantıdaki tek kadın o.
Kadın işçiler! Hiç kendi durumunuz; üzerinde düşündünüz mü? Hepiniz, sözde efendilerinizin zorbalığı ve sömürüsü altında ezilmiyor musunuz? Birçok ücret kölesi kadın, sabahın ilk ışıklarından gece yarısına dek çalışırken, binlerce kız kardeşi
de, kendilerini açlıktan koruyacak ve bedenlerini en zorunlu giysilerle örtmeye yetecek bir iş bulamadıklarından fabrika
ve atölye kapılarında bekleşiyor. Peki bu uzun süreli emeğinizin karşılığında aldığınız ücret neye yetiyor?
Bekar bir kadın işçinin, insanca bir yaşam sürdürme olanağı var mıdır? Ya evli işçi kadının? O, bunca yorucu çalışmadan
sonra çocuklarına gereken bakımı ve ilgiyi gösterebiliyor mu?
Çocuklarının en zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmek için aç kalması ve sıkıntı çekmesi gerekmiyor mu? Kadın işçilerin durumu budur ve bir köşede oturup uysallıkla seyretmeye devam edersek, bu durum iyiye doğru gitmeyecektir. Tersine giderek daha da ezileceğiz ve iliklerimiz daha da kurutulacaktır.