Ahmed Cevdet Paşa

Ahmed Cevdet PaşaPeygamber Efendimiz'in Hayatı author
Author
9.0/10
440 People
1,990
Reads
224
Likes
12k
Views

Ahmed Cevdet Paşa Posts

You can find Ahmed Cevdet Paşa books, Ahmed Cevdet Paşa quotes and quotes, Ahmed Cevdet Paşa authors, Ahmed Cevdet Paşa reviews and reviews on 1000Kitap.
Hazreti Ebubekir
Hicri on üç senesi Cemaziyelahir ayının sonuna sekiz gün kala Salı gecesi akşamla yatsı arasında altmış üç yaşında olduğu halde vefat etti. İki sene üç ay, on günden beri hasretini çektiği Fahr-i Kainatın yanına gitti.
Hazreti Ebubekir
Hazreti Ömer'in ihtarı üzerine Halifenin emriyle vahiy katiblerinden ve sahabilerin fakihlerinden Zeyd bin sabit hazretleri, hicretin on ikinci senesi başlarında gayret sarfederek Kur'an-ı Kerim'i sahife sahife topladı. Tamamına "Mushaf" denildi.
Reklam
Hazreti Ebubekir
Ashabı kiram, eğer sünnet-i seniyyede de bir hüküm bulamazlarsa kıyasla ve kendi fikirleriyle içtihad edip ona göre amel ederlerdi. İşte böylece ilk asırda bir içtihad kapısı açıldı. Gerek Ashab-ı kiram ve gerek sair müctehidler bir meselede ittifak ettiklerinde artık tereddüd ve şüpheye mahal kalmayıp işte buna "icma-i ümmet" denildi.
Resulüllah (s.a.v) "Dört zatın sevgisi bir münafığın kalbinde toplanmaz. Bu Dört zatı ancak müminler sever: Onlar: Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'dir."
Resulüllah efendimiz (s.a.v): "Benim semada iki vezirim ve yeryüzünde iki vezirim vardır. Semadaki iki vezirim Cebrail işe Mikail'dir. Yeryüzünde olan iki vezirim ise Ebubekir ve Ömer'dir.
Hazreti Ebubekir'den (r.a) sonra insanların en üstünü Ömer bin Hattab'dır. Hazreti Ebubekir'den sonra hak halifedir. Onun da fazileti ayet ve hadislerle sabittir.
Reklam
Neden Ömer-ül Faruk denildi?
Rey ile yapılacak işlerden Ashaba danışmada bulunmak, Fahr-i Alem 'in sünnetleri ıdi. Danışma Meclislerinde herkes fikrini serbest sôylerdi . Hu­susile Hazret-i Ömer ( R . A. ) vahye uymakta ne kadar sürat ve metanet gösterir ise, rey ile yapıla­ cak işlerde de asla hatıra gönüle bakmayıp, tered­ dütsüz fikrini söyler ve sözü kestirirdi . . Çok kere fikrinde isabet ederdi. Birçok defa söylediği fikir, sonradan inen vahy-i ilahiye uygun düşmüştü. Hak ile batılın arasını tam bir olgunlukla ayırt ettiği için, kendisine ömer-ül Faruk denilmiştir.
Umeyye: "Şu demirlere bürünüp safları yırtan kahraman kimdir ?" diye sormuş, Avf'in oğlu "Resulullahın amcası Hazret-i Hamza'­ dır" diye cevap verince, ümeyye "Ah, bize bu işleri yapan ve bizleri bu hale koyan hep odur" demiş.
Zamanında İsa şeriatının temelleri ve diğer hü­kümleri güzelce toplanılamadığından iş piskoposla­rın ellerine kaldı ve bir takım hususi gayelerle ara­larında fikir ayrılıkları çoğaldı ve Roma devleti ikiye bölündü. Biri Şark imparatorluğudur ki, baş­ şehri İstanbul'du, diğeri de Garb imparatorluğudur ki başşehri Roma idi. Bu eski ve yeni başşehirler birbirini kıskandı. Bu sebeple Roma devleti ikiye bölündüğü gibi, mezhehçe de Nasarii yani Hıristiyan­lar ikiye ayrıldı. Bir takımı Rimpapa'ya, yani Roma Piskoposuna tabi' oldular. bunlara " Katolik" denildi. Bir takımı da İstanbul patriğine bağlandılar. Bunlara da "Or­todoks" denildi.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.