En Eski Ahmet Akbulut kitaplarını, en eski Ahmet Akbulut sözleri ve alıntılarını, en eski Ahmet Akbulut yazarlarını, en eski Ahmet Akbulut yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kur an, Hz. Peygamber'in haberi hadis ve Sünnet ise Peygamberimizin eseridir. Haber ile eseri karıştırmak yada kıyaslamak dini otoriteyi parçalamıştır. "
"Savaş durumunda bile ilimle uğraşan bir grubun olmasını öneren bir dünya görüşünün mensuplarının şu an içine düştüğü durum tam anlamıyla bir trajedidir."
İslam tarihi (özellikle sahabe dönemi) açısından çok önemli bir kitap olarak görüyorum.Yazar sahabe dönemine ilişkin büyük eleştiriler getirmiştir. İslam tarihi ve özellikle sahabe dönemini konusunda geleneksel yaklaşımın tamamen dışına çıkarak yorumlamış . Yazarın sahabe dönemine ilişkin görüşlerini doğru bulup bulmamak okuyucunun takdirindedir fakat ben yazarı kendi görüşlerini bu kadar açık bir şekilde anlattığı ve buna cesaret ettiği için kutluyorum. Çünkü Türkiye de bu konuda ki anlayış maalesef tek taraflı.Bir çok Müslümanın sahabe dönemiyle ilgili çok bilgi sahibi olmadığını biliyorum . Bu tespite kitabı okuyana kadar ben de dahildim. Okuduktan sonra biraz olsun bu konuda aydınlandığımı düşünüyorum. Herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim.
Asrı Saadet denilen bir dönem var mıdır yok mudur ? O dönem gerçekten tüm toplumsal sorunların halledildiği bir dönem miydi ? gerçekten o dönemi mi canlandırmaya çalışıyor bugünün müslümanları ? Sahabelerin hayatlarından nasıl dersler çıkarmalıyız ? gibi farklı sorulara bugünün algısından farklı bir perspektif sunan yazar, Ahmet Hakan'ın da kitabı önermesiyle kitabın satış rakamlarını oldukça artırmış görünüyor. Kararı okuyucunun kendisine bırakmak gerek.
Objektif okumayı iyi ki öğrenmişim. Amaaa hadis kaynaklarını eleştirirken neden aynı hassasiyet tarih kitaplaına yapılmıyor. Aynı konu tekrar edip durmuş. Bazen sıktı. Evet geleneğimizi sorgulamalıyız. Taklitten kurtulmalıyız.
Alanında okuduğum, en akıcı, gerçekci, doyurucu bir eser.
Klasik anlamda bir dini kitap değil.
Din adına yaşatılan olumsuz olayları, kronolojik sırayla irdeleyen, kaynakları sosyolojik, psikolojik ve siyasi anlamda vahyin ışığında yorumlamış.
Felsefi sorgulamalarla, dine yanlış kapıdan giren, yanlış kabine oturan, kalbi ve fikri güzergahını yanlış belirleyen, bu yanlışı kurumsallaştırıp, bir sonraki nesile yanlış aktaranları, asıl kaynağa davet etmektedir.
Maya yanlış çalınınca, her ayrılan maya da, mantiken aynı hücresel yapıyı temsil etmektedir.
Yanlış kapıdan girip, yanlışı muhafaza eden anlayışa, bir de bu kapıyı çalmalarını öneriyorum.
Peygamberin vefat ettiği günün akşamında başlayan ve kardeş kardeş kavgasına ve entrikaya dönüşen iktidar mücadelesi. Harika bakış açısı. Bize bir uyuşturcu gibi enjekte edilen sahabeler kusursuzdur anlayışını yerle bir eden, ebubekirinden osmanına kadar hiçbirinin o kadar masum ve kusursuz olmadığını anlatan harika bir kitap. O dönemi merak edenler için tavsiye ederim.