“Gönül sen hâline bakman
Eğer rahmederse Rahman
Ol Mevla’nın vâ’di var
Seven kulları bırakman
Gel Mevlâ’na, Mevlâ’na gel
Gönül sen de Mevlâ’na gel
Gör dünyayı neler oldu
Bir zaman nur ile doldu
Senin ışkından içmişim
Işkın bana dostum oldu
Gel Mevlâ’na, Mevlâ’na gel
Gönül sen de Mevlâ’na gel“
Lâdikli
👉 Şudkân/Şudekân: Geçmiş gitmiş olanlar, vefat edenler.
👉 Lem'a: Işık, nur, aydınlık.
👉 Pertev-i mihr ü mâh: Güneş ve ayın ışığı.
👉 Beyabân: Çöl, sahra.
👉 Nigehbân/Nigâhbân: Bekçi, muhafız.
👉 Giryân: Ağlayan, göz yaşı döken.
👉 Bâdısabâ: Tanyeli, sabahları esen hafif serin rüzgar.
👉 Dîde: Göz
👉 Dürr: İnci
👉 Hazeni: Hüzün, acıklı
👉 Mahbub: Sevgili, sevilen
👉 Nısfül-leyl: Gece yarısı
👉 Saika: Yıldırım
👉 Zî-ruh: Ruh sahibi