Ahmet Mumcu

Türk Hukuk Tarihi yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
8.2/10
30 Kişi
138
Okunma
7
Beğeni
3.260
Görüntülenme

Ahmet Mumcu Gönderileri

Ahmet Mumcu kitaplarını, Ahmet Mumcu sözleri ve alıntılarını, Ahmet Mumcu yazarlarını, Ahmet Mumcu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rüşvetle Halifelik
Kahire (Abbasi) halifesi seçilebilmek bile bazen rüşvetle mümkün oluyordu. 1508 yılında Halife Mustamsık billah Ya’kub, oğluna hilâfeti bırakabilmek için kendi kendisini azletti. Yakub gözlerinden rahatsızdı ve yeğeni Halil kendi oğullarından birisini halife yapmak istiyordu. Halil her ne kadar Sultan ile anlaştıysa da Yakub 12.000 dinar rüşvetle işi çözümledi ve oğlu Al-Mutavakkıl 1508’te halife oldu.
Sayfa 167 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı Adaleti
1597 yılında Aıusturya’ya giden Bulgar PauI Gjorgic , SokoIIu'nun ölümüne kadar Bulgarların çok rahat yaşadıgını Türklerin adalet, insaf ve insanlıklarının pek fazla olduğunu, daha iyi bir düzeni Bulgarların isteyemeyeceklerini, ancak artık durumun değiştiğini, kadıların liyakatlı kimseler olmadığını, eski türk gelenekleri yerine paranın geçtiğini ve kadıların, rüşvet vermeyen lehinde karar almadıklarını açık bir şekilde anlatır. Belgelerde bu gözlemleri doğrular. Bu Yüzyılın içinde padişaha sunulan bir rapor kadıların halini pek güzel tasvir ve önemli derecede rüşvet alanlarının bir listesini ihtiva eder. Listeye göre pek önemli merkez kadıları rüşvetçilik töhmeti altındadır. Mühimme Defterleri de bu olayları doğrulayan hükümlerle doludur.
Sayfa 129 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Adalet hizmetlileri bakımından Osmanlı Devletinin talihi iyi değildi. ilk devir kadılarının içinde okuma-yazma bilmeyenlerin bile bulunması, komşu İslâm ülkelerinden kadı ithal edilmesi zorunluluğunu yarattı. Sırf menfaat aramak için uzak yerlerden gelip kadı olanlar, Adalet Örgütündeki ilk çatlakları meydana getirdiler.
Sayfa 126 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı’da Rüşvet
Osmanlı Devleti’nde zaman zaman açıkça alınıp -verilmesine rağmen, rüşvet hiçbir vakit iyi gözle görülmemiştir. Bu yüzden, özellikle büyük makam sahipleri rüşvet alırken, iş sahibi ile doğrudan doğruya temasa gelmemeye çalışırlar ve bazen aracılar kullanırlardı. Bu konuda en çok Musevilere güvenildiği anlaşılıyor. Musevilerin Osmanlı Devletinin ilk 'kuruluş anlarında bu tür işlere sokulmadıkları, ancak sonraları bu «müfsid tayfanın padişahın işlerine karışarak» türlü kötülükler etmeğe başladığı belirtilmektedir. Museviler sarayın içlerine kadar sokulurlardı. Haremde nüfuzu kuvvetli hanımlara Musevî kadınları ile rüşvetler verdirerek işlerin yaptırılmasına çalışırlardı. Pek çok vezir ve paşamn türlü karışık işlerinde, bu arada rüşvet konularında kullandıkları Musevî adamları vardı.
Sayfa 115 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Osmanlı’da Rüşvet
16.yy. sonlarında Avusturya elçilik heyeti içinde bulunan Gerlach “Üçüncü Murat’ın bütün tımarları yenilediğini, bunun için pek yüksek meblağlar istediğini” bildirir. Bu yazarın kaydettiğine göre “kendisine az hediye veren beylerbeyleri ile sancak beylerini vezirazam derhal azlettirir.” Bu takdirde azledilenler daha büyük rüşvetler vererek yeni bir makama tayinlerini beklerler. İstanbul’da bütün memurlar birbirlerine rüşvet verirler. 17.yy. başlarında da bu durum düzelmemiştir. Hizmetlerin para ile satılmasından dolayı daha o dönemde devletin çökeceğinden söz edilir.
Sayfa 88 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
“Kadı rüşvet ister, Onu ver. Kadı susar, Yoksa seni suçlu yapar. Korkma onun adiliğinden Ver ona rüşveti, Tıpkı hep elde tutulan bir olta gibi.” ~İsfahani (868-909)~
Sayfa 59 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
220 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.