Ahmet Uçar

Ahmet UçarSultan Güç ve Hassasiyet author
Author
Editor
9.2/10
49 People
169
Reads
20
Likes
2,518
Views

About

1960 yılında Mersin İli Mut İlçesi Aşağı Köselerli Köyü’nde doğdu. Kendisi Bozdoğan Oğullarına bağlı Köselerli aşiretinden ve yörüklerindendir. İlkokulu köyünde, ortaokulu Diyarbakır’ın Silvan İlçesi ve Mersin’in Mut İlçesinde okudu. Parasız yatılı olarak okuduğu Mersin Öğretmen Lisesini 1978’de bitirdikten sonra; bir süre Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne devam etti. Daha sonra okul değiştirerek Konya Selçuk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne girdi ve 1985 yılında bu okuldan mezun oldu. 1988 yılında Konya Selçuk Üniversitesinde “Amerikan Misyonerlerinin Türkiye’deki Faaliyetleri (1819-1930)” başlıklı tezi ile yüksek lisansını tamamladı. Bu tarihten sonra çeşitli eğitim kurumlarında yöneticilik ve öğretmenlik yaptı. Tarih ve Medeniyet, Tarih ve Düşünce, Toplumsal Tarih, Popüler Tarih, Hürriyet Tarih, Çerçeve, Yedi Kıta ve Atlas Tarih Dergileri başta olmak üzere birçok ilmî ve popüler dergide 200 civarında ilmî ve popüler makale yazdı. Ahmet Uçar, günümüze kadar çok sayıda konferans verdi, çeşitli TV programlarına katıldı ve birçok sempozyumda da ilmî bildiriler sundu. 1993 sonrası sürekli olarak -başta Başbakanlık Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi olmak üzere- çeşitli arşivlerde yakın tarihimizle ilgili araştırmalar yaptı. Halen bu çalışmalarına devam ediyor. Arşiv merkezli olarak yaptığı bu çalışmaların küçük bir bölümünü de kitaplaştırdı. 2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından “140 Yıllık Miras: Güney Afrika’da Osmanlılar” kitabı ile kendisine araştırma dalında “Yılın Yazarı” ödülü verildi. Yazarın ilk olarak “140 Yıllık Miras: Güney Afrika’da Osmanlılar” (İstanbul, 2000) ve “Milli Mücadeleden 12 Mart’a Konya’da Siyasi Sürgünler” (İstanbul,2001, 2006) isimli kitapları yayınlandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından basılan “Aksaray” (İstanbul, 2003 ) isimli bir semt kitapçığı da bulunan yazar; 2004 yılında Asteğmen Ahmet Altınay’ın Mısır’daki esaret günlüklerini “Katran Kazanında Sterilize” (İstanbul, 2004) adı ile yayına hazırladı. Ardından “Anadolu’nun En Uzun Yılları: Seferberlik Tarihimiz” (İstanbul, 2008) ve “Unutulmayan Miras: Güney Afrika’da Osmanlılar” (İstanbul, 2008, 2009) adlı iki kitabı daha yayınlandı. Eylül 2009′da İstanbul Silifke Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından yayınlanan “Temettüat Defterlerine Göre 19. Yüzyılda Silifke” adlı kitabı okuyucularla buluştu. Mart 2010’da Uzakdoğu’ya seyahat eden bir Osmanlı bürokratı olan Aksaraylı Mustafa bin Mustafa’nın ilginç seyahatnamesini “Bir Osmanlı Bürokratının Uzakdoğu Seyahati” adı ile yayına hazırladı. Ahmet Uçar; 2010 yılı sonlarında “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” İstanbul Kitapları serisine 664 sayfalık “İstanbul’un Sokak İsimleri Tarihi” adlı hiç çalışılmamış bir konuda devasa bir eserle katılmıştır. Eser İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile yayınlanmıştır. “Esenler Tarihi” ile ilgili olarak Fatih Gürdal ile birlikte yaptığı ortak çalışma da 2013 yılında kitap olarak yayınlanmıştır. 2012 yılında “Sultan, Güç ve Hassasiyet” adlı yeni bir kitabı Çamlıca Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Yazarın; Çamlıca Basın Yayın tarafından 2012 yılında yayınlanan Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Osman Doğan ile birlikte editörlük ve yazarlık yaptığı “Osmanlı’da Ulaşım / Kara- Deniz- Demiryolu” ve 2016 yılında yine Çamlıca Basın Yayın tarafından yayınlanan Prof. İbrahim Başağaoğlu ve Osman Doğan ile birlikte yazar ve editörlük yaptığı “Osmanlı’da Salgın Hastalıklarla Mücadele” adlı kitaplar bulunmaktadır. Bunların yanında Selman Soydemir ve Kemal Erkan ile birlikte yayınladıkları “Adana İtidal Gazetesi (5 Eylül 1908 – 31 Temmuz 1909)” (C.I-II) ve Ebu’l-Faruk Önal, Selman Soydemir, Kemal Erkan, Ahmet Temiz, Ömer Faruk Yılmaz, “Harb Mecmuası” adlı iki ortak çalışması 2015 yılında TTK tarafından yayınlanmıştır. Ayrıca 2015 yılında yayınlanan “Nakş-ı İstanbul – Ortaköy Büyük Mecidiye Camii” adlı kitabın da editörlüğünü yapmıştır. Yazarın, Afrika’ya çok yakın bir ilgisi vardır. Bu ilgilinin sonucu olarak “Unutulmayan Miras: Güney Afrika’da Osmanlılar” adlı kitabının genişletilmiş yeni baskısı ve “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkiye- Mauritius İlişkileri” adlı bir çalışması da yakın bir tarihte yayınlanacaktır. Ahmet Uçar, Afrika’da eğitim görmüş bazı genç bilim insanlarının 2012’de kurduğu Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi (AFSAM) ile birlikte bazı ilmî çalışma programlarında yer almaktadır. Osmanlı- İslam Dünyası İlişkileri üzerine uzun yıllardır Osmanlı Arşivinde araştırma yapmaktadır. Yazarın Osmanlı’dan günümüze ülkemizin ve kültürümüzün yakın tarihine ışık tutmaya çalışan kitapları halen Çamlıca Basın Yayın tarafından yayınlanmaktadır. Dr. Ahmet UÇAR’ın Çamlıca Basın Yayın tarafından yayınlanan en son kitabı 2013 yılı sonlarında çıkan “İslam Dünyasında Misyoner Orduları” adlı kitap olup, yazar bu kitapta Osmanlı ve American Board arşiv belgelerini kullanarak 20. Yüzyıl başlarında İslam Dünyasına –özellikle de bu dünyanın lideri olarak ülkemize- yönelik Amerikalı Protestan misyonerlerin faaliyetlerini anlatmaktadır. Bu konu ile ilgili olarak yazarın, 2016 yılı içerisinde yine Çamlıca Basın Yayın tarafından “Amerikalı Misyonerlerin Bursa Çıkartması” ve “1928 Bursa Hadisesi: Hristiyanlaştırılan Kızlar” adlı iki ayrı çalışması kitap olarak basılacaktır. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü Türkiye Tarihi Bilim Dalında hazırlamış olduğu “Hıristiyan Gençler Cemiyeti ve Türkiye’deki Faaliyetleri (1910- 1939)” adlı doktora tezi, aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından kabul edilen ve böylece doktorasını 2013 yılında tamamlayan Dr. Ahmet Uçar, halen İstanbul’da MEB’e bağlı bir eğitim kurumunda Tarih Öğretmeni olarak vazife yapmaktadır. Ahmet Uçar; Ayşegül Hanımla evli olup; çiftin Halil İbrahim ve Betül adlı iki çocuğu vardır. Gelini Fatma Nur Hanım ve torunu Ahmet Ekrem ile ailesi şenlenmiş ve genişlemiştir.
Birth:
1960

Readers

20 readers liked.
169 readers read.
7 readers are reading.
100 readers will read.
5 readers left half.
Reklam

Quotes

See All
American Board’un 1928 yıllığına göre Adana Amerika kız kolejinde ... tamamı Amerikalı ve hiç evlenmemiş 8 misyoner rahibe/öğretmen görev yapmaktaydı.
Sayfa 16
Reklam
Silahsız bir Haçlı seferi...
Öğretmenler öğrencilerde misyonerlik amacına uygun bir “karakter” oluşturmak için onlara her şeyleri ile örnek olmaya,onlarla yakından ilgilenmeye,onlara kendilerini sevdirmeye ve küçük yaştaki ki kız çocuklarının zihin dünyasında “olunabilecek en iyi insan” olma imajı oluşturmakta çok önem veriyorlardı.
Sayfa 58
Yavuz Sultan Selim hanım ve Yıldırım Bayezid Han'ın üstünde baştan sona kadar ayeti kerime yazılı hırkaları, kaftanları vardı. Bunları namazda ve harp esnasında teberrüken giyerlerdi.
Sayfa 23 - Hamidiye KitaplığıKitabı okudu
İngiltere, Fransa, İtalya gibi diğer Batılı ülkelerin edebiyatında ise durum oldukça vahimdir. Devirlerinin dram anlayışı ile hareket eden bazı Batılı yazarlar yazdıkları ile korkunç, kanlı, tüyleri ürpertici trajik sahneler meydana getirmeye çalışmışlar ve bazı tarih kitaplarındaki, Türklerle ilgili yanlış bilgiler de onların bu gayeye ulaşmasında kolaylık sağlamıştır. Böylece, Fatih Sultan Mehmed’in İrene’nin başını uçurması, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Mustafa’yı boğdurtması ve Yavuz Sultan Selim’in babası Sultan İkinci Bâyezid’i zehirlemesi gibi uydurma bilgiler, tiyatro yoluyla birer tarihi hakikatmış gibi halka sunulmuştur.
Sayfa 230Kitabı okudu
Batı’da Fatih Nefreti
Yerli mankurtlarımıza ilham kaynağı olan Batı’da, günümüze kadar Konstantinopolis’in İstanbul oluşunun intikamını almak için Fatih’le ve fetihle alakalı yüzlerce eser ve binlerce makale kaleme alınmıştır ve bu türden te’lifat halen de devam etmektedir.

Updates

See All
uygun fiyatlı tarih kitaplarına tükenmeden ulaşmak isteyenlere ithaf olunur 3
''sayın 1k uygulama kullanıcıları tarih alanında okuma yapmayı seviyorsanız, türk tarih kurumunun e mağazasında çok uygun fiyatlara (bence) güzel kitaplar var.'' şeklinde bu sene içerisinde iki defa burada bu konuya dikkat çekmek için ileti yazmıştım; #201347443
Reklam

Comments and Reviews

See All
312 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
En çok merak edilen padişahlardan biri de şüphesiz II. Abdülhamid’dir. Kendisi hakkında olumlu ve olumsuz bir çok eleştirici duyuyoruz. Ben de değişik kaynaklardan Osmanlı tarihini konu alan kitapları okumayı seviyorum. Bu kitapta; Osmanlı’da ilk matbaa çalışmaları ve Kuran-ı Kerim’in basımı için ne kadar hassas davranıldığını; İslam dinini yayma ve halifeliği en iyi şekilde temsil etme konusunda özellikle II. Abdülhamid’in ne kadar hassas ve özverili bir padişah olduğunu belgeleriyle okuyabilirsiniz. “Bizim yolumuz Allah yoludur ve gayemiz Hazret-i Allah’ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Bu alemde benim maksadım, gayem hep İslam dininin zaferi oldu. Sana da bunlar yaraşır. Daima herkese ihsanda bulun!.. Memleket işlerini noksansız gör!... Rabbinin lütuf ve yardımının sana yakın olmasını istersen gece gündüz halkı korumaya çalış.” (Osman Gazi’nin Oğlu Orhan Bey’e vasiyetinden alıntı)
Sultan Güç ve Hassasiyet
Sultan Güç ve HassasiyetAhmet Uçar · HAMİDİYE KİTAPLIĞI · 201575 okunma
424 syf.
10/10 puan verdi
tanassur
Tanassur faaliyetleri tarihimizde oldukça geniş yer tutuyor. İş bu kitap tanassur meselesini dönemin siyasi ikliminde değerlendirme imkanı sunuyor. Hukukun devamlılığı, kimlerin kimlerle birlikte olduğunu göreceksiniz. Ciddi emek sarf edilmiş bir eser.
1928'de Hıristiyanlaştırılan Kızlar
1928'de Hıristiyanlaştırılan KızlarAhmet Uçar · Çamlıca Basım Yayın · 201738 okunma
355 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Sürgün, bir kişi ya da gurubu kendi istekleri dışında yurtlarından uzaklaştırmak demektir. Sürgünün tarihi insanlığın ilk yıllarına kadar uzanır. Osmanlı kaynaklarında sürgün cezası hem hukuki, hem idari bir ceza olarak kullanılmıştır. Vala Nureddin ve eşi Müzehher Hanım'ın Konya sürgününden sonra İstanbul'a dönüşlerini anlatan bölümde:"Va-Nu'lar Kalamış'ta mutluluğun zirvelerinde yaşamış, Akşam ve Tan'dan aldıkları teliflerle mali sıkıntıdan uzak bir hayat yaşamışlar." Kalamış... Va- Nu'ları mutluluğun zirvesine çıkarmış, Münir Nurettin'e ir tatlı huzur vermiş, benimse büyüdüğüm mahalle olarak gönlüme yer etmiş güzide semt. Beni şaşırtan bir bilgiyi de paylaşmak isterim, teyit emek için araştırdım,doğru düşündüğümü gördüm. Ruhi Su, her yerde Türk halk müziği sanatçısı olarak geçiyor. 1943 - 1945 yılları arası Ankara Radyosunda türkü söylüyor. Bunlar bilinenler, beni şaşırtan ise 1936 - 1942 arası Devlet Konservatuvarı Opera Bölümünü okur ve Devlet Operasına sanatçı olarak girer. 1952'ye kadar operadaki rolleri birbirini izler. Madam Butterfly, Fidelio, Satılmış Nişanlı, Maskeli Balo, Figaro'nun Düğünü gibi oyunlarda rol alır. Bu bilgiler ise bazen kısa bir cümle ile biyografinin içinde arada geçiyor. Kitabı bana kitap dostu, kitap okutmaya gönül vermiş değerli yazar Oğuzhan Saygılı, Kitap Şuuru- Gaziantep Hediye Kitap Kampanyasından gönderdi. Teşekkürler, başarıları daim olsun. #oğuzhansaygılı #kitapşuuru
Siyasi Sürgünler
Siyasi SürgünlerAhmet Uçar · İlgi Kültür Sanat Yayıncılık · 20063 okunma