Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Akşemsettinzade Hamdullah Hamdi

Akşemsettinzade Hamdullah HamdiYusuf ve Züleyha yazarı
Yazar
9.0/10
3 Kişi
19
Okunma
8
Beğeni
1.323
Görüntülenme

Hakkında

Hamdullah Hamdi (veya Hamdi Çelebi veya Hamdi Hamidullah Akşemseddinzade)( doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır. Hamdullah Hamdi 1449da Göynük’te doğdu. Akşemseddin'in (1389-1459) en küçük oğludur. Asıl adı Mehmed Hamdullah olmakla birlikte daha çok Hamdi Çelebi adıyla anılmıştır. Hamdi Çelebi ön iki yaşında iken babası vefat etmiştir. Kendisine vasi olan ağabeylerinden himaye görmediğini ve onlardan çok eziyet çektiğini "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisinin "sebeb-i te’lîf" bölümünde bildirir. Bunlar yüzunden İbrani din büyüğü ve atası olan Yusuf’un sıkıntılarını daha iyi anladığını ve kendisini birçok yönden ona benzettiğini söyler. Buna rağmen iyi bir mederese eğitimi görmüştür. Hazırladığı eserlerinden, gayet iyi derecede Arapça ve Farsça öğrenip bildiği ve güçlü bir edebi kültür almış olduğu bariz olarak anlaşilmaktadir. Hakkında yazılan şair tezkirelerde onun "heyet, nucum ve musikide iyi derecede bilgi sahibi" olduğu belirtilmiştir. Enîsî, onun Bursa’da "Çelebi Sultan Mehmed Medresesi"’nde müderrislik yaptığını, devrin tanınmış din âlimlerinden olan Molla Hayâlî ile ilmî tartışmalarda bulunduğunu bildirmektedir.[3] Hamdi Çelebi'nin hayatının maddî sıkıntılar içinde geçtiği onun hakkında yazan şair tezkirecilerden ve kendi eserlerine koyduğu pasajlardan anlaşılmaktadır. Osmanlı Sultanı II. Beyazıd'dan ve diğer devlet büyüklerinden de beklediği maddi hatta manevi desteği görmemiştir. Yine Enisi'nin bildirdiğine göre bu dönemde Hamdi Çelebi'nin rüyasında gördüğü babası rahmetli Akşemsettin'in, bu rüyada ona zâhirî ilimleri bırakarak halifelerinden Şeyh "İbrâhim Tennûrî"’den mânen faydalanmasını tavsiye etmiştir. Bunun üzerine Hamdi Çelebi Kayseriye gidip Şeyh İbrâhim Tennûrî’ye intisap etmiştir. Ondan tasavvuf üzerine hilâfet aldıktan sonra Göynük’e döndüğünü ve orada sade bir mutasavvif hayatina başladığını bildirir .[3] Bir Osmanlı edebiyatı kritiği olarak M. Fuad Köprülü, Hamdi Çelebi’nin medreseyi terkederek Göynük’e çekilmesini böyle bir rüya ile açıklamanın mümkün olamayacağını ve bunda onun devlet büyüklerinden ilgi ve yardım görmemiş olmasının rol oynadığı kanaatinde olduğunu belirtmiştir. Hazırladığı "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisini 1492de II. Bayezid’e sunmuştur. Lakin, Sultan'dan beklediği gibi ne bir parasal taltif ne de sözle tevecüh ve iltifat görmemiştir. Bunun üzerine Hamdi Çelebi bu eserde bulunan padişahın adını anıp onu övdüğü kısmı çıkararak yerine kötü talihinden şikâyet eden yeni bir bölüm koymuştur. Ayrica Hamdi Çelebi, "Leylâ vü Mecnûn" mesnevisinin baş tarafı ile "Kıyâfetnâme" mesnevisinin sonunda devletin sanatkâra ve sanat eserlerine pek değer vermediğini belirterek yaşadığı devirden şikâyette bulunmuştur. Bununla yetinmeyerek Nizami Gencevi Hamse’sini, Firdevsî Şehname’sini bu dönemde yazmış olsaydı bunlara bile itibar edilmeyeceğini söylemiştır. Kınalızâde Hasan Çelebi, yazdığı Tezkiretü' Şuura adli şair tezkiresinde, Hamdi Çelebi’nin hiçbir gelirinin olmadığını; "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisinin yazma nüshasının hazırlanması için hattatlara para vermediğini ve zaman zaman "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisini yazma nushasını kendi eli ile yazıp satmak suretiyle geçimini sağladığını nakletmiştir. Bu tip "Yûsuf u Züleyhâ" yazma eserlere müşterilerin eserin şairinin kendi eliyle yazılmış olması dolayisiyla nisbetten daha yüksek fiyatlar ödedikleri de rivayet edilmektedir. Evliya Çelebi Seyahatname eserinde Hamdi Çelebi’nin "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisini Ayasofya’nın top kandilleri altında yazdığını bildirmiştir; ama onu aynı dönemde yaşayan Hamdi adlı başka bir şairle karıştırmıştır. Hamdullah Hamdi Çelebi 1503de Göynük’te vefat etmiştir. Mezarı Göynük’te babası Akşemseddin'in türbesinde onun kabri yanındadir. Çeşitli şair tezikereleri ve otoriteler değişik ölüm tarihi vermektedirler. tezikerecilerden Latîfî, Mecdî ve Riyâzî’nin 1508de vefat ettiğini söylemektedirler. Enisi, Hamdullah Hamdi Çelebi'nin Mehmed Çelebi ve Zeynuddin Çelebi adli iki oğlu olduğunu bildirmektedir. Oğlu Zeynüddin Çelebi (ö. 1570) devrin önemli hattatlarındandır.
Tam adı:
Hamdi, Hamdullah Hamdi, Hamdi Çelebi
Unvan:
Türk Divan Şairi, Mutasavvıf, Yazar
Doğum:
Göynük, Bolu, Türkiye, 1449
Ölüm:
Göynük, Bolu, Türkiye, 1503

Okurlar

8 okur beğendi.
19 okur okudu.
1 okur okuyor.
16 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Kölensem, kalbini çaldığımdan. Efendimsen, kalbimi çaldığından.."
Ne dua çare eyledi ne füsûn Oldu Leyla-yı hüsn iken Mecnûn (Ne dua ne de büyü bir çare olmadı, güzelliğiyle Leyla iken, Mecnun gibi deli oldu)
Reklam
Seni sevmek günah olursa şâhum Beni ser-tâ-kadem kaplar günahum
Ne dua çare eyledi ne füsûn Oldı Leylâ-yı hüsn iken mecnûn
Ḳanı bir şīr öleydüm pençesinden Ḫalāṣ olup cehān işkencesinden Ḳanı bir āteş-i pür-ejdehā-dem Baña sem virse ben ol semden ölsem
Adalet nedir? / – Ağaçları sulamak. Zulüm nedir/ -dikene su vermek.\
Akşemsettinzade Hamdullah Hamdi
Akşemsettinzade Hamdullah Hamdi
"Kimseye sitem ve cefa etme; böyle yapan Hüdâ’ya dost olamaz..."
Akşemsettinzade Hamdullah Hamdi
Akşemsettinzade Hamdullah Hamdi
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
548 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle kitabı Osmanlı Türkçesi ile arası olmayanlara tavsiye etmem.Dili sadeleştirilmiş değil. Hamdullah Hamdi'nin Mesnevi tarzında yazılmış bu kıymetli eserinin başında ve sonunda Yakup as. ile ilgili olan bölümler çok etkileyici ancak kitabın orta kısmında Züleyha ile ilgili bölümler çok sıkıcı.Çok fazla olay anlatılmayıp art arda tasvirler, övgüler sıralandığından eski Türkçe'nin en süslü anlatımı da söz konusu olunca bıkkınlık getiriyor.Son bölümde Yakup aleyhisselamın oğullarının Mısır'a gelişi ve Hz.Yusuf'la karşılaşması heyecan uyandırıyor.
Yusuf ve Züleyha
Yusuf ve ZüleyhaAkşemsettinzade Hamdullah Hamdi · Ve Edebiyat Yayınları · 200614 okunma
548 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Kitabın yazarının Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemseddin' in küçük oğlu olduğunu belirtirken,dilinin oldukça ağır olduğunu da söylemek zorundayım. İşbu nedenle olsa gerek kitabın sonunda ki sözlük bile sayfalar içeriyor. Fakat beyitler sonrası yapılan tercümeler gerekli mesajı veriyor. Tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Yusuf ve Züleyha
Yusuf ve ZüleyhaAkşemsettinzade Hamdullah Hamdi · Ve Edebiyat Yayınları · 200614 okunma