Küçük düşünüyorlar. Sanki küçük iyilikler nihayetinde büyük bir şeye dönüşecekmiş gibi. Aslında bunlar hayatın ön camına çarpan bir kuştan ibaret. Hepsi bu. İnsanı dibe çeken bir yığın günlük faaliyet. Yaşamaktan ve özgür olmaktan alıkoyan faaliyetler.
Gri insanların bej işlerine gidişini izliyorum. Varoluşlarının her bir dakikasının yavaşça akıp gidişini... Kurallara bağlı yaşamlarını... Toplumun kurallarına. Ve daha da kötüsü kendilerine koydukları kurallara. Bu kuralların dayatıldığını gördüm. Aynı derecede kısıtlanmış olan kişilerce.
Bence sen ve senin gibiler küllü kandan daha büyük bir musibetsiniz.
Şifa Kilisesi insanları yaratığa çevirmiyor.
Her kilise insanları bir çeşit yaratığa çevirir. Diğer bütün bürokrasiler gibi.