Ağustos ne okurum hakkında hiç bir tasarım yok ... sürüye uygun adım ilerlediğim için (salgın sürecinde )sürekli benimle birlikte gezen şarkımı ekliyorum buraya youtu.be/ZwbAEmBD-O0
(kendi gözüme yumruk atasım da yok değil hani ) ..
madde iki Ağustos benim büyüme ayım yani Aslanların doğum günü dönemi :)) bu sebeple de kafamda
"Rummm, rummm, Aleksander Meydanı’nda buharlı şahmerdan inip kalkıyor. Birçok insanın zamanı var, toplanmış bakışıyorlar, şahmerdanın nasıl inip kalktığına. Adamın biri zinciri çektiği zaman şahmerdan yukarı çıkıyor, sonra rayların tepesine iniyor. Erkekler ve kadınlar, hele çocuklar sevinç içinde seyrediyor. Rayların üzerindeki demir çubuk tepesine bir darbe daha yiyor, küçülüyor, bir darbe daha, parmak ucu gibi küçücük oluyor, ne yaparsa yapsın, yerde kayboluyor. Vay canına, müthiş yaptılar. İnsanlar memnun memnun yürüyüp gidiyor, yollarına devam ediyor.
Her yerde tahtalar. İnsanlar üzerlerinde yürüyorlar. Tietz’in önünde Berolina dururdu, koskocaman bir kadın heykeli, onu da kaldırıp götürmüşler. Belki eritirler, madeninden madalyalar yaparlar."
Bu Modern Alman Edebiyatı'nda çok sık karşılaştığım ve bize öğretilen Rusların "sıcak denizlere inme arzusu"na benzer bir olgu. Mesela Thomas Mann'in "Büyülü Dağ" romanının baş karakteri Hans Castrop, kar fırtınasında bir mağarada mahsur kalır ve uykusunda İtalya'da olduğuna dair romanın ana fikirlerinden birini de veren bir rüya görür. Goethe'nin "İtalya Seyahati" jurnali, bir seyahatten çok hayranlık notlarına dönüşür.
"Bizim burada, soğuk kuzeyde kötü havalar yaklaştığında, insan Alpler’in öteki yanındaki güneşli güneye, İtalya’ya gitmek ister. Binlerce yıllık bir güdüdür bu."
Berolina Heykeli 1927-1933 yılları arasında metro inşaatı dolayısıyla meydandan kaldırıldı. Halkın yoğun isteği üzerine 1933'te yerine tekrar dikildi. Aşağıdaki görsellerde romanda söz konusu edilen metro istasyonu tamamlanmıştır. Romandaki mekan romanda verilen tarih aralığına göre hemen hemen aşağıdaki görseller gibidir.
"Rummm, rummm, Aleksander Meydanı’nda buharlı şahmerdan inip kalkıyor. Birçok insanın zamanı var, toplanmış bakışıyorlar, şahmerdanın nasıl inip kalktığına. Adamın biri zinciri çektiği zaman şahmerdan yukarı çıkıyor, sonra rayların tepesine iniyor. Erkekler ve kadınlar, hele çocuklar sevinç içinde seyrediyor. Rayların üzerindeki demir çubuk tepesine bir darbe daha yiyor, küçülüyor, bir darbe daha, parmak ucu gibi küçücük oluyor, ne yaparsa yapsın, yerde kayboluyor. Vay canına, müthiş yaptılar. İnsanlar memnun memnun yürüyüp gidiyor, yollarına devam ediyor.
Her yerde tahtalar. İnsanlar üzerlerinde yürüyorlar. Tietz’in önünde Berolina dururdu, koskocaman bir kadın heykeli, onu da kaldırıp götürmüşler. Belki eritirler, madeninden madalyalar yaparlar."