Psikanalizde özne arzuladığı nesneye doğru yönelir; çünkü arzuladığı bir eksikliktir, bir ihtiyacın eksikliğinin giderilmesi lazımdır. Halbuki Gilles Deleuze ve Felix Guattari'ye göre arzunun kendisi eksiğe doğru yönelmez, arzu zaten kişinin içinde vardır ve önce arzu vardır. Bu da Tarde'ın sosyolojisinden ödünç alınan bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Başlangıçta güzel nesne cinsel organlardır, yer değişikliğiyle ikincil cinsel organlara geçilir, dişil, eril güzellik vs... Güzellik bir yerdeğiştirme işidir. Bunun temeli oluşturduğunu düşünüyorum, çünkü bu sıkça söylendiği gibi bir yüceltme işi değil. Dört ayak üstünde yürüyen insana, esas olarak koku alma duyusuyla yürüyen insana, dikilip görme duyusuyla yürüyen insana geçiş, hep yücelme biçimleriyle bağdaştırıldı. Bir taraftan yücelme var, ama Freud'da yücelmenin yukarı ya da aşağı doğru olabileceğini unutmamak gerekiyor, cehennemde de göğe gidilebilir, yücelme ille de yukarı doğru bir geçiş değildir.