10.0/10
1 Kişi
5
Okunma
0
Beğeni
266
Görüntülenme

Hakkında

Ali Aydın 1978 yılında Ankara’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamladı. Lise yıllarında radyo programları hazırlayıp sundu. 2002 yılında Selçuk Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Uluslararası İlişkiler ve Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde Eğitim Yönetimi alalarında yüksek lisans öğrenimi gördü. Ali Aydın’ın eğitim konusu ağırlıklı olmak üzere 2012 yılından itibaren çeşitli ulusal gazetelerde yazıları yayımlanmaktadır. Bugüne kadar yazıları Taraf, Radikal, Yenişafak ve Karar gibi gazetelerde yayımlandı. Ali Aydın 2013 yılından itibaren Milat Gazetesi’nde düzenli olarak yazmaya başladı. Kendisi de bir eğitimci olan yazar, modern eğitim sistemine yönelik tarihî, felsefi ve sosyolojik temelli sorgulamalar yapmaktadır. Yazılarında ağırlıklı olarak özgürlükçü bir perspektifle eğitimin sorunlarına dikkat çeken Ali Aydın hâlihazırda Özgür Eğitim-Sen’in (Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası) Genel Sekreterliği görevini yürütmektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Ankara, 1978

Okurlar

5 okur okudu.
2 okur okuyor.
1 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Okuma Saatleri Üzerine
Teknoloji ile mesafe tanımaksızın kurulan ilişki, okullarda her sınıfın büyükçe bir akıllı tahta ile donatılmasına yol verirken okuma alışkanlığı kazandırma arzusu dev LCD'nin karşına oturttuğunuz çocukların kitaptan birkaç sayfa okumaları için "okuma saati" adı verilen garip uygulamaların hayata geçirilmesine neden oluyor. Oysa matbaa ile yaygınlaşan okur-yazarlık aynı zamanda bireyin tarihini de bize verir. Elinize aldığınız kitap ile uygun bir yere çekilerek kendinizi kalabalıktan ayrıştırırsınız. Bu bireyleşmeye giden bir yoldur. Yazılı kültür sözlü kültür döneminde olmayan yeni bir kişiyi karşımıza çıkarır: Birey. Bugün bildiğim kadarıyla tüm okullarımızda haftalık program içinde bir okuma saati var. İlköğretimde durum biraz daha ilginçleşmiş durumda. Öğrencilerle birlikte anne babalar da bu okuma saatine çağrılıyorlar. Kitapla herhangi bir temasları olup olmadıklarına bakılmaksızın öğretmen nezaretinde okuma saatleri düzenleniyor. Yazılı kültürün kendine özgü dinamikleri düşünülmeden ve sınıfın görsel açıdan sınıfa en hakim noktasına kurulmuş dev bir ekranın refakatinde hayata geçirilen bu tür etkinliklerle bir okuma alışkanlığının çıkacağını düşünmek ancak kitap okuru olmayan bir zihnin organizasyon aklıyla mümkün olabilir.
Sayfa 211-212
Zorunlu Eğitimin Alternatifi Üzerine
Ortaya çıkışından bugüne modern zorunlu eğitim, gayr-i insani amaçlılığına ve o amaçlılık içinde taş ya da tahtalar üzerinde değil körpe dimağlar üzerinde gerçekleştirdiği her türden pervasız uygulamaya rağmen ona esastan yöneltilen her eleştirinin kaderi, sorgucular tarafından etrafının sarılması olmuştur. Modern zorunlu eğitim her seferinde
Sayfa 88-89
Reklam
Reklam