Bir yanılgının, binlerce yenilgiden daha keskin olduğunu gördüğünde eve dönmek isteyeceksin ama ev; kapı duvar olacak. Ve sen, bildiğin denizlerde yeniden boğulacaksın. Aşina yüzler el olacak, ve yalnızlığı şah damarında hissedeceksin. Sonra geçecek. Her şey geçer, bilirsin.
Ve sonra yolun tam ortasında ayaklarının dermanı kesilecek, dizlerinin
"Hiçbir şey yapmak istemeyecek kadar her şeyden sıkılmış olmanın kenarına bağdaş kurdum bekliyorum. Güzel günler artık gelmeli, ben ona gitmekten artık çok yoruldum."
◇
Bak tamam çok kitap okumuşumdur ama bu kitabı okurken ben, göğsümde yedi buket çiçeğin yan yana itidalli bir biçimde açtığını, o huzurunu hissettim :) Bak çok kitap okudum bitirdim ama ben bu kitapta evime yeni dönmüş gibi hissettim...:)
Çok güzel, çok özel.
"Yedi çöl çevirdim kum saatinde, yedi orman kopardım takvimden, yedi okyanus indirdim gözlerimden, yedi kıta geçirdim ayaklarımdan. Olmadı. GİTMEDİ KABURGAMDAN ELLERİNİN İZİ. Yedi bıçak saplandı göğüs kafesime, ben bir tek sana vuruldum.
Gel sen bizi, yine vur. Ben hazırım ölmeye."
Ve bizde ciğer kalmamıştır kalemine sağlık.
Dinlediğimiz, bir ev halkı olduğumuz, yanmayan çakmak sesleri, hüzünlü bir müzik eşliğinde edilen sohbetler. Uyuyan duyguların uyanışına şahit olmak. Nice zamandır bekliyorduk nihayet kavuştuk. İyi ki....
“En babasız evlerin, yetim kalmış odalarında çiçekler büyütmüş kadınlar kadar canım yandı o gece. Kaburgalarıma saplanmış en paslı hançerleri söküp, geceye yürüdüm korkusuz. Ellerinin beyazlığını aradım kuytularda, yoktu. Tutacak bir el bulamadığı ilk yerden, eve döner insan hep.”
Ev dediğimiz, ev bildiğimiz o yer neresi? Eğer bu sorunun cevabını, dört duvar bir çatıya ithafen veriyorsanız, en büyük yanılgıdasınız demektir.
Gregor bu kitapta okurlarına, tüm yaşanmışlıklarını kabullenerek kendini sevmeyi öğrenenlerin asıl evinin, insanın göğüs kafesi yani aslı olduğunu anlatıyor ve çok daha içsel bir olgunun anlaşılmasından bahsediyor. Kelimelerin ahengi içerisinde, birini severken insanın, etrafını ve kendini nasıl güzelleştirebileceğine dair detaylara da rastlayacağınız bu kitap size her kelimesiyle sarılıyor ve “Korkma, ben hep varım” diyor.