Ali Bayram 'ı gördüm, daha önce farketmiştim aslında yazmayacaktım fakat bu sefer yükselen yazarlarda görünce yazma isteğim oluştu. Öncelikle kitaplarını okumadım yazdığı konuda bir şey diyemem, yazarı da 1000k'da tanımış oldum, kitaplara bakıp incelemeden incelemeye atlarken kitaplarını görmüş bulundum ve incelemelerin çoğunlukla aynı elden çıkmış olduklarını gördüm yine de iyi niyet olarak arka kapak yazısıdır dedim fakat incelemelerin eklendiği hesaplara girince tek gün -açıldığı gün- girilmiş - daha çok 2014- ve sadece onun 3 4 kitabına benzer incelemeler yapılıp daha sonra hiçbir aktivitesi olmamış çoğu hesabın. Sanırım bu tesadüfler silsilesi olamayacak kadar aşikar durum. Yazarın belki kendisinin de haberi yoktur bilemem -Allahualem- fakat bu kitaplarının yükselmesine tezat olacak şekilde ben de büyük bir antipati oluşturdu.
Bu gibi şişirme okumaların, incelemelerin, durumların etik problemlerinden ziyade bize veya siteye ne gibi faydalarının olacağı konusunda çekincelerim var. Son olarak gerçek okuyuculara ulaşmanın çok daha tâbii yolları olmalı diyorum.
Bu günler geçtiğinde herhangi bir deniz kıyısında, dingin mağlubiyetime ve artık kaybedecek hiçbir şeyimin kalmayışına sarılacağım. Bu günler geçecek ben yine seveceğim hayatı, yine yaşamayı ciddiye alacağım. Bu günler sahiden geçecek ve ben artık daha güçlü, çok yorgun olacağım.
Birisinin hüngür hüngür ağlayarak kurduğu bir cümlenin, hiç kimsenin gönlüne değmemesi kadar canım yandı.
Sonra, gırtlağımda yüklemi olmayan bir cümle ile eve döndüm. İnsan aptal olduğunu öğrenince eve döner hep.
"Karı gibi gülme" derler.
"Yalanım varsa o*ospu çocuğu olayım" derler.
"Senin ben karını, ananı bacını s**rim" derler.
Sonra, "Dur ben ona ne yapacağımı biliyorum, ona etek giydirip sokakta gezdireceğim" derler.
"Vay anasını satayım" derler.
Bütün bunlar yetmez "Saçı uzun aklı kısa" derler.
" Kadın mutfakta aşçı, yatakta fahişesi, sokakta hanfendi olsun" derler.
"Dişi köpek kuyruk sallaması..." derler.
"Vatanını satanlar, karısını satsın" derler.
En sonunda " Cennet anaların ayakları altındadır" derler.
Çünkü onlar, "Adam" değil sadece "Erkek" lerdir.
Hiç lafı dolandırmaya gerek yok.
Sistem kendi elleriyle sapık üretti ve üretmeye devam ediyor. Ne hayvana, ne çocuğa, ne de kadına değer verdiler.
Gurur duyacakları tek şey var o da; önlerinde ki madalya niyetine sakladıkları şey.
Çünkü düzen sevmeyi değil, düzmeyi öğretiyor..