Hz. Peygamber'in şöyle dediği rivayet edilmiştir.
Habeşliler size ilişmedikçe sizde onlara ilişmeyin. Türkler size saldırmadıkça siz de onları kendi hallerine bırakın.
Abdullah, doğduktan hemen sonra getirilip Peygamberimiz'e verildi. Peygamberimiz de yanındakilerden bir hurma istedi. Getirilen hurmayı ağzında biraz yumuşatarak bebeğin ağzına koydu. Böylece onun bedenine annesinin sütünden önce Peygamberimiz'in verdiği bu hurma girmiş oldu.
Hendek Gazvesi'nde müşriklerin cengâverlerinden Nevfel b. Abdullah'ı öldürdü. Bu gazvedeki yararlılıklarından ötürü Peygamberimiz Zübeyr hakkında "Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim de Zübeyr b. Avvam'dır" dedi.
Zübeyr, İslam tebliğinin ilk yıllarında müşriklerden bir grubun Peygamberimize suikast düzenleyeceğini duymuş, kılıcını kuşandığı gibi evinden çıkmış ve müşriklerin üzerine yürümüştür. Bu hareketiyle o, Mekke döneminde İslam adına kılıç çeken ilk kişi olmuştur.
Hz. Osman, Abdullah b. Mesud ve Abdurrahman b. Avf başta olmak üzere sayıları yediye ulaşan sahabiler vefat ederken mallarını ve ailelerini Zübeyr b. Avvam'a emanet etmiştir.
Sahabeyi tanımak, Hz. Peygamber'i, yaşantısını, mücadelesini, tebliğini, davasını, yönetimini, sünnetini, yetiştirdiği toplumu, kendisinden sonraki hâdiseleri, fetihleri ve hatta Mekke'yi Medine'yi tanımak demektir.
Abdullah b. Zübeyr, sahabenin küçüklerinden sayılmaktadır. Yedi yaşındayken babasıyla beraber Peygamberimiz'in (sas) huzuruna gelerek ona biat etmiştir.
Cahiliye devri Arap şiirlerinde Türkler'den, daha çok askeri yönlerini, kahramanlıklarını belirtir şekilde bahsetmeleri ilk temasın askeri yönden olduğunu göstermektedir. Arap şairlerinin, Türkler'in kahramanlığından korku ile karışık hayranlıkla bahsettikleri dikkat çekicidir.
Mekke muhasarasında yardıma gelen Haricilerin, Hz. Osman hakkındaki görüşünü sormaları üzerine Abdullah, Hz. Osman'ı hayırla anmış, Hariciler ise bu cevap üzerine Abdullah'ı terk etmiş ve daha sonra onun en azılı düşmanı olmuşlardır.