Hakkında
İlk ve orta öğretimini Kozan'da tamamladı. 1995’te Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Mes’ûdî ve Tarihçiliği Üzerine (1998) adlı yüksek lisans tezini verdi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Erken Dönem İslam Tarihinde Kölelik ve Cariyelik (2012) adlı doktora tezini verdi. M.E.B.’na bağlı çeşitli okullarda öğretmenlik ve idarecilik yaptı. 2013-2016 yılları arasında YYÜ İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümünde öğretim üyesi olarak çalıştı. Hâlen ÇU İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Unvan:
Öğretim Üyesi
Doğum:
Kozan, Adana, Türkiye, 1971
Okurlar
2 okur beğendi.
3 okur okudu.
1 okur okuyor.
6 okur okuyacak.
Sözler ve Alıntılar
"Kendine özgü bir inanç ve değerler sistemi, dünya ve ahiret görüşü ile yeni bir insan tipi ve kimlik oluşturan dinin cazibesi daima sürekliliğini korumuştur."
"Keşke annem beni doğurmasaydı, keşke bu büyük felaketten önce ölüp gitseydim! Adım ve sanım unutulsaydı da bu olayla karşılaşmasaydım, böyle bir olayı hiç yaşamasaydım! Bu büyük ve dehşey verici olay, muazzam musibet gün ve gecelerimizi kararttı, hayatımızı perişan etti, bölgede yaşayan bütün insanları, ve özellikle Müslümanları kökünden kazıdı. Şayet biri çıkar da: 'Cenab-ı Allah'ın Hz. Adem'i yarattığı günden bugüne kadar bu büyük felaketin benzeri görülmüş ve yaşanmış değildir' derse mutlaka doğruyu söylemiş olacaktır. Moğol İstilası felaketini yazan tarihler bu olayı bütün dehşetiyle ne kadar anlatıp dursalar yine de kıyısından kenarından geçmemişlerdir diyebilirim."
Anonim bir Rum kroniği: "Karalar ve denizler, sanki bütün dünya kafir barbarlar(Türkler) tarafından işgal edildi ve ıssızlaştırıldı. Onlar şarkın(Anadolu'nun) bütün köylerini, evlerini, kiliseleri ile birlikte istila ve yağma ettiler."
"Tük yöneticiler Orta Asya'da özellikle de Uygur ve Hazarlarda geleneksel Türk dini yanında, Budizm, Maniheizm, Hristiyanlık, Musevilik ve Müslümanlığı benimsemiş farklı cemaatleri nasıl bir birlik ve ahenk içerisinde yönetebilme becerisini göstermişlerse, Anadolu'da da türlü din ve mezhep mensuplarını, şimdi İslam'ın prensipleriyle de zenginleştirdikleri kültür ve anlayışlarının bir sonucu olarak, bir arada yaşatabilmenin başarısını ortaya koymuşlardır."
"Hatta İslam tarihi kaynaklarına göre Türkler kıyamete kadar var olacaktır."
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Henüz kayıt yok