Gazâlî, insan kalplerini de etkilenen ve değişen ve hatta insanlar tarafından değiştirilebilen varlıklar arasına katmaktadır. Gazâlî, insanın, etki edemediği ve değiştiremediği varlıkları nasıl hükmü altına almak istediğiyle ilgili dikkat çekici şöyle bir fikir ileri sürer:
Mevcûdât insanın yerküreye ait şeyler (ardıyyât) gibi kendisinde tasarrufa güç yetirdiği ve Allah'ın zatı, melekler ve gökler gibi kendisinde tasarrufa güç yetiremediği şeklinde ayrılınca, insan göklere ilimle, ihatayla ve esrarına muttali olarak hâkim olmak ister ki bu da bir tür istîlâdır. Zira malum, adeta ilmin altına dâhil olmuş ve ihata edilmiştir. Bu durumda âlim onu istîlâ edendir. Bundan dolayı insan Allah’ı, melekleri, felekleri, yıldızları, göklerin bütün ilginçliklerini, denizlerin, dağların ve gayrının bütün ilginçliklerini bilip tanımak ister. Çünkü bu, onlar üzerinde bir nevi istîlâdır ki istîlâ da bir nevi kemâldir. 53
Demek ki insan, Gazâlî’ye göre etki edemediği ve değiştiremediği varlıkları bilmek suretiyle hükmü altına almak isteyen bir varlıktır.