Hepsinin yedikleri içtikleri aynı olsa da söylemleri ve davranışları farklıydı. Bazen bu durumun toplum mozaiğinin bir parçası olduğunu düşünüyordu. Ak olmadan karanın hükmü olabilir miydi?
“İnsan olmak evet, bu zamanda gerçekten zor. Öncelikle yardımsever olacaksın sonrasında dürüst, ben değil biz olacaksın, vicdanlı, adaletli olman gerek sana küfür edene susarak asaletinle yanıt vereceksin.”
Veda : yaşamlarımızda kimi zaman ayrılık, kimi zaman hüzündür. Vedanın yüzü her zaman soğuk olmuştur bizlere....
.
Veda etmeye hazır mıyız? Ailemize, sevdiklerimize, arkadaşlarımıza, kitaplarımıza, yarım kalmışlıklarımıza... Her veda erken, her ölüm zamansızdır... İki farklı hayat, iki zorlu mücadele... Biri Ağrı diğeri Mersin 'den gelen, yolları ve hayatları İzmir' in Urla ilçesinde kesişen Rıza Bey ve Minik Gülümser... Birbirlerine hem kader ortağı, hem dede torun oldular... Onların asla vazgeçmeme hikayesi yüreğinizde umutlar yeşertecek... Ve, Yazarımızın da dediği gibi mutsuz olmak için bahaneler aradığınız yaşamınızı, daha keyifli geçirmenin yollarını arayacaksınız...
.
Kısacık, hüzün ve umut dolu eserimiz tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim Kitapla Kalın
Son Yıllarda Giderek Yaygınlaşan Kanser Hastalığına Dikkat Çekmek İsteyen Yazarımızın Gerçek Olayları Kurguyla Harmanladığı Veda Kitabıyla Geldim Sizlere..
Hayatta Hiçbirşeyin Tesadüf Değilde Tevafuktan İbaret Olduğunu Bir Kez Daha Bu Kitapla Öğrenebilirsiniz. Mide Kanserine Yakalanan Rıza Bey Ve Teyzesi Tarafından Büyütülen Gülümserin Yollarının Kesişmesi Anlatılıyor. Her Bir Karakterden Öğrenmem Gerekenleri Heybeme Yükledim. Ve Sanırım En Çok Etkilendiğim Karakter de Sevgi Oldu. Neden mi? Ablasından Kalan Bebeğini Kendi Nüfusuna Alarak Hayallerini Geride Bırakarak Başka Hayata Kapı Aralıyorda Ondan.. Bu Kitabın Bitirdikten Sonra Birkez Daha Anladım ki; "Hayat Çok Kısa Ve Biz Şükretmeyi,Umudu Unutuyoruz" Sahi Sağlığımız Yerimizdeyse Ve Hala Nefes Alabiliyorsak En Güzel Şükür Sebebi Değilmidir Sizcede?
Yok yok bu kitapta diyebilir miyiz? Deriz arkadaşlar. Deneme- öykü tarzında yazılan kitapta bir de 33 soruluk röportaj bulunuyor. Öykülerde “Ne gerek vardı şimdi bu saçma detaya.” Diyeceğiniz hiçbir şey yok. İmzamı atarım buna. İddaalı kitapları severim ve bu kitap da yeni ama iddaalı. Öykülerde olaylara bakışınızı değiştirecekler küçük nüanslar varken röportaj da yazarımıza bakışınızı değiştiriyor.
Büyük dünyamızın evrende bir toz zerresi olduğunu, kocamaaaaaan dertlerimizin aslında birer hiçlik olduğunu inceden inceden iişlemiş yazar. En beğendiğim öykü olan Kafedeki Kız hakkında konuşmak isterim ki; bence zamanında söylenmeyen her şeyin ileride pişmanlıktan başka bir şey getirmeyeceği çok güzel anlatılmış. Her bir öyküde de farklı konular öne çıkmış ben her birinden keyif aldım ve iyi ki yazarımızın kalemiyle tanıştım.