Ali Mahir Başarır Posts
You can find Ali Mahir Başarır books, Ali Mahir Başarır quotes and quotes, Ali Mahir Başarır authors, Ali Mahir Başarır reviews and reviews on 1000Kitap.
Tarihçi Gaius Cornelius Tacitus, "Devlet ne kadar yolsuz ise kanun sayısı o kadar fazladır" der. Tacitus'un sözünü, "Devlet ne kadar yolsuz ise yolsuzluğu kadar kanun yapar, kanun değiştirir" şeklinde de yorumlamak mümkün.
Bu yorum bizi, AK Parti iktidarının kayırma ekonomisine dayalı siyasi pratiğine götürüyor.
"Tiksindirici Borç"
Tiksindirici borç kavramını şu şekilde özetleyebiliriz: Bir ülkenin uzun süredir iktidarda olup şahsına/yandaşlara menfaat sağladığı bilinen, yolsuzlukları ayyuka çıkmış, kamuyu zarara uğrattığı bilinen hükümetinin kendisinden sonra gelene yüklediği borçtur. Yeni gelen demokratik hükümet, önceki yönetimin edindiği borçların devletin yararına değil; mevcut ulusal ve uluslararası kanunlara uymayarak veya kanunları kendi işine yarayacak şekilde esnetip yolsuzluk içinde diktatörün kendisinin veya bir zümrenin çıkarlarına yönelik yapıldığını öne sürerek bu borçları ödemekten kaçınabilir. Pek çok ülke "tiksindirici borç" kavramını öne sürerek önceki hükümetin borçlarını ödemekten kaçınmıştır. Yakın zamanda Haiti'de 2014 yılında devrilen diktatör Jean-Claude Duvalier'in ülkeyi yüzde 78 oranında kişisel borca soktuğu tespit edilip ispatlanınca Haiti bu borçları ödememek için "tiksindirici borç" mücadelesi vererek dünyaya örnek oldu.
Sayfa 220Kitabı okudu
Hayatın olağan akışına aykırı garantilerin üstelik döviz bazlı verilmesi neticesinde şüphesiz ki kamu için aşırı zarar, ihale yüklenicisi şirketler için aşırı yararlanma söz konusudur. Kaldı ki ekonomimizdeki kur dalgalanması dikkate alındığında bu sözleşme- lerin temelinden sarsıldığı, dolayısı ile sözleşmelerin feshinin gündeme gelebileceği kuşkusuzdur. Bedelsiz fesih gündeminde yandaş cenahın gündeme getirdiği bir başka konu da; böyle bir yol izlenecekse bedelsiz fesih (iskat) olamayacağı, bunun için ilgili şirketlere bir bedel ödenmesi gerektiğidir. İmtiyaz sahibi yandaş şirketler her ne kadar doğrudan bu tartışmanın içinde yer almasa da iktidarın megafonu haline gelmiş çoğu gazeteci mesnetsiz bir şekilde bunu gündeme getirmektedir. Fakat asıl atladıkları nokta; imtiyaz sahibi şirketlerin yıllardır hukuka aykırı ihalelerle devletin kasasından alarak kendi kasalarına koydukları yararlanmalardır. Peki yıllardır kendilerine hukuka aykırı şekilde verilen imtiyazlarla kamuyu uğrattıkları zarar, bu şirketlerden geriye dönük olarak talep edilemez mi? Zira verilen imtiyazların hepsi hem hukuka aykırıdır hem de hayatın olağan akışına aykırıdır. Köprü / tünel / otoyollarda verilen garanti "sabit trafik" üzerinden verilmiş olup dünya üzerindeki tüm hukuk sistemleri bu durumu "aşırı yararlanma" şeklinde değerlendirecektir.
Sayfa 218Kitabı okudu
Kimler ne kadar sözünün eri göreceğiz
Projelerin yer alacağı araziler kamulaştırılırken hiçbir şey yok, mevzuata aykırı ihale dağıtılırken bir şey yok, sadece projenin yapımında değil projenin bitiminden sonra aşırı yararlanmayla kamuyu zarara uğratırken bir şey yok; ama bu projelerin kamulaştırılması hukuka aykırı mıdır?
Sayfa 218Kitabı okudu