Bu dinler, Türklerin ortadan kaybolmalarında rol oynadığı gibi, bugün mevcut olanların da Türklüklerini kaybetmelerine yol açmıştır.
(Budizm, Maniheizm, Musevilik, Hristiyanlık)
"Selçuklular, bu 24 Oğuz kabilesinden Üçok kolunun Kınık boyundandır. Kınık boyu da Oğuzlar arasında Sır- Derya'nın ağzına yakın bir yerde oturuyordu."
Ebû Tâlib Rükneddin Muhammed Sultan Tuğrul Bey, kaynaklarda adâleti, dindarlığı, iyi kalbliliği, mütevazî, merhametli, sabırlı, affedici olması ve cömertliği ile zikredilir. O, bu vasıfları ile devletin kuruluşu sırasındaki üstün hizmetleri yanında 23 yıl hükümdarlığını yaptığı Selçuklu Devleti'ni sağlam temeller üzerine oturtmuş, devletin sınırlarını Anadolu içlerine kadar uzatarak Oğuzları buralara sevk etmiş ve Anadolu'nun bir Türk yurdu haline gelmesinde de büyük gayret sarfetmiştir.
Anadolu'ya ilk Türk akınları Çağrı Bey'in bir yurt arama amacıyla 1016-1021 yılları arasında Doğu Anadolu'ya yaptığı meşhur keşif seferi ile başladı. Bunu, 1028 yılında Gazneli Mahmud'a mağlup olarak kaçan Arslan Yabgu'ya bağlı Oğuzlar'ın 1029'da Azerbaycan üzerinden Bizans arazisine girmeleri ve Diyarbekir havalisine kadar gelmeleri takip etti.
Dandanakan zaferinden sonra Selçuklu beyleri bir araya toplanarak Tuğrul Bey'i "Horasan Selçuklu Hükümdarı" ilân ettiler. Selçuklular artık Horasan'da tamamen müstakil bir devlet kuruyor ve böylece büyük bir cihan devleti için ilk adımlarını atmış oluyorlardı.
Oldukça uzun ömürlü olduğu anlaşılan Selçuk, 100 yaşını geçmiş olarak 1007 yılı civarlarında Cend'de öldü ve burada gömüldü. Selçuk'un genç yaşta şehid düşen Mikâil ile Arslan (İsrail), Musa İnanç ve Yusuf Yınal adlarında dört oğlu vardı. Ayrıca beşinci oğlu olarak Yunus'un da olduğu rivayet edilmektedir. Selçuk'un ölümünden sonra eski Türk töresine göre büyük erkek çocuk olan Arslan (İsrail), Selçuklu âilesinin başına bey (başbuğ) olarak geçti ve Yabgu ünvânını aldı. Bununla birlikte âilenin diğer bireyleri, kendilerine bağlı Oğuz oymaklarının başında yarı müstakil bir durumda idiler. Böylece genellikle Tuğrul ve Çağrı Beyler'e bağlı olan Oğuzlara Selçuklular, Arslan (İsrail) Yabgu'ya bağlı olanlara Yabgulular ve Yusuf Yınal'a bağlı olanlara da Yınallılar adı verilmiştir.
Oğuzlar, 12'si Bozok, 12'si de Üçok olmak üzere 24 Oğuz boyundan oluşmakta idiler. Selçuklular, bu 24 Oğuz kabilesinden Üçok kolunun Kınık boyundandır. Kınık boyu da Oğuzlar arasında Sır-Derya'nın ağzına yakın bir yerde oturuyordu.
Türkler tarih boyunca yayıldıkları sahalarda pek çok devlet kurmuşlar, adları değişik olmasına rağmen bu devletler bir devamlılık göstererek bugüne kadar gelmişlerdir. Bu devletlerin en önemlilerinden biri de Büyük Selçuklu Devleti'dir. Bu Türk devletine, hükümdar âilesinin atası olan Selçuk'a nisbetle Selçuklular denmiştir.
Yazar : Ali ÖNGÜL
Kitap : BÜYÜK SELÇUKLULAR
Kitap öncelikle konuyu temelden ele almış ve oldukça güzel sıralamış. Döneme ait bir çok alanda bilgiler mevcut okurken kurulan ve yaşayan ihtişama hayran kalmamak elde değil ama beni en çok sinirlendiren husus taht kavgası ve saray entrikaları oldu. Özellikle sultan eşlerinin kendi çocuklarını tahta çıkarmak için giriştikleri mücadele ve özellikle yakışmayan yollar beni sinirlendirdi. Bir zamanlar sevdikleri eşlerinin yani Sultan'ın ölümü yaklaşınca kendi çocuklarını tahta çıkarmak için yaptıkları akıl almaz işler - ki buna sultanı öldürmek, öldürtmek, yahut öldürmek isteyenlerle Birlik olmak gibi- akıllara durgunluk veriyor. Kitap her zaman olduğu gibi bu tür olayların dizi film gibi kısa kesit gösterimler ile anlatılmayacak kadar geniş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yazarı tebrik etmek dışında birşey söylemek düşmez lakin sultan ölümlerini ve kişisel özelliklerini çok az ve yüzüstü kaleme alınmış daha uzun olmasını isterdim. Şimdi sırada serinin diğer kitapları var. Herkese keyifli okumalar dilerim