Willie: Büyükannemden nefret ediyorum.
Annesi: Hayır seviyorsun. Böyle korkunç bir şeyi nasıl söyleyebilirsin. Israr edince Willie'ye bir tokat.
Willie: Anneciğim, büyükannemi gerçekten seviyorum.
Annesi: Willie'ye sarılıp onu öper, iyi bir çocuk olduğu için onu över.
Küçük Willie bu değiş tokuştan ne öğrendi? Gerçeği söylemenin ve gerçek duyguları anneyle paylaşmanın tehlikeli olduğunu öğrendi. Dürüst olursan cezalandırılırsın, yalan söylersen sevilirsin. Gerçekler acıtır. Gerçeklerden uzak dur. Annem, küçük yalancıları seviyor. Annem, sadece hoş olan gerçekleri duymaktan hoşlanıyor. Ona gerçekten hissettiklerini değil, onun duymak istediklerini söyle.
Yalnızca davranış kınanabilir veya övülebilir. Duygular yargılanamaz ve övülemez. Duyguların yargılanması ve hayal gücünün kınanması akıl sağlığına zarar verir.
Öfkemizle nasıl başa çıkacağımız çocukluğumuzda bize öğretilmemiştir. Öfkelendiğimizde suçlu, öfkemizi ifade ettiğimizde de günahkâr olduğumuz hissettirilmiştir.
Bu kitabı okuduktan sonra çocuğunuza, eşinize karşı sürekli empati yapmaya çalışırken bulacaksınız kendinizi.
•
Kitabın örneklerle olayı anlatması ayrıca güzel kafanızada daha da somutlaşıyor. Her konuyu da ele almış. Kardeş kıskançlığı, cinsellikle ilgili sorular, ölüm karşısında nasıl tepki vereceğimiz, yalan karşısında nasıl davranacağımızı anlatan bölümler mevcut.
•
Tabi kitabı okudum, artık daha iyi anneyim, babayım, olmuyor. Biraz gayret, çokça tekrar lazım. Umarım ki hepimiz kırmadan, dökmeden, en az hasarla atlatırız evlat yetiştirme sürecini.
Her anne babanın mutlaka okuması gereken kitaplar arasında. Her konuda ebeveynlere yön veren, çocukların dünyasında onlara nasıl yardımcı olacağımızı bize öğreten müthiş bir eser. Kitabın başında Doç. Dr. Kemal Sayar'ın da dediği gibi:
" Çocuklarımıza nasıl davranacağımızı bilemedik diyen anne babalar; okumayı da bilmiyor değildiniz ya."
Sorunun ardindaki asil sorulara yanit verebilen nitelikte bir eser. ‘Basucu kitabi’ deyimini hakkiyla hakeden nadide kitaplardan birisi.
Her ne kadar sevginin dunyayi dondurebilecegi kanaatinde olsam da sadece cok severek bir cocuga cok iyi bakilabilinecegi pek mumkun gibi gorunmuyor. Evrende her seyi bilemeyecegimizi bazi seylerin hissiyatla sekilleneceginin farkinda olsak da insan iliskileri ve cocuk yetistirmede iki sey cok onemli; birisi empati digeri guzel soz. Kitapta neyin neden ve nasil olmasi gerektigi sorulari irdelenince dunyayi donduren sevginin cocuk bakmakta yeterli olmayacagi ve bu isi layigiyla yapabilmek icin buyuk bir ustaligin da eklenmesi gerekiyor. Bunu yillar, aile icinde gorduklerimiz, cocugun mizaci, bilgisini edindiklerimiz ve bu bilgiler dogrultusunda pratige dokebildiklerimiz sekillendirecek.
Kitabin sonunda isin profesyonelleri olan cocuk psikoterapistleri ve cocuk doktorlari ile yapilan soyleyisinin samimi olusu cocuk yetistirmenin gercekten cok zor oldugu ve her ne kadar bu bilgilere vakif olunsa bile insani duygularin getirdigi bir takim durumlar sebebiyle dort dortluk bir birey yetistirebilmenin pek de mumkun olmadigi gercegiyle yuzlesiyoruz. Bu noktada kafasinda bir cok acabasi ve mukemmeliyetci formda ebeveynlik tarzi izleyen insanlarin yetersizlik hissini uzerinden atip kaygilarini sonlandirabilmesi acisindan da cok cok basarili buldum.