Alice Munro Reviews
You can find Alice Munro reviews, Alice Munro book reviews, Alice Munro ratings on 1000Kitap.
Kitap alışverişlerimi kategori olarak aldığım için; #flört konusunda aldığım kitaplardan biri.
Aslında içinde 9 öykü bulunan bir kitapmış ve ismini ilk öyküden alıyormuş.
300 küsür sayfalık 9 öykü... Ne yazarlar var gerçekten, bende 13 öykü yazdığım 85 sayfalık kitaba kitap diyorum... Neyse...
2009 MAN BOOKER ULUSLARARASI ÖDÜLÜ ve
2013 NOBEL EDEBİYAT ÖDÜLÜ alan kitabımıza gelecek olursak;
Her öyküde bir (kadın) dramı anlatan, sade bir üslupla yazılmış öyküler.
Öyküler akıyor, kelimeler ve anlatımlar yormuyor ama sade anlatımı benim duygularımı da sadeleştirdi diyebilirim. Öyküler bana biraz fazla uzun tutulmuş hissiyatı verdi biraz.
Kitap hakkında biraz bakındığımda; çevirmenimizin hikayeleri biraz zenginleştirdiği, (dilimize uygun hale getirirken) süslediği ile ilgili bir yoruma denk geldim. Eğer böyleyse çevirmenimiz de biraz uzatmış olabilir ama bu süslü hali ise; yazar aslında daha yalın ve daha sade bir dille mi yazdı sorusu bile beni korlutmaya yetti.
Herkese merhaba, uzun süredir öykü kitabı okumuyordum. Artık zamanı gelmişti bence. Alice Munro ile tanışma kitabım oldu kendisi. Yazar Nobel ödülüne ve Man Booker ödülüne layık görülmüş biri. İndirimden aldığım bir kitabıyla hemen öykülerinin arasına daldım. Ortalama 40-50 sayfalardan oluşan bu öyküler içinde karakter yoğunluğunun da olduğu geneli çiftlik ortamında geçen kısa metinlerden oluşuyor. Hikayelerin başını dikkatli bir şekilde okuyup karakterleri kafaya oturtunca olay örgüsünün içine girmek kolaylaşıyor aksi takdirde başı kaçırdığımda kitaptan koptuğum çok oldu. Yazar sanki bize her şeyi vermek yerine bizi pasif okuyuculuktan çıkarıp bazı şeyleri bizim kavramamızı istemiş gibiydi bu da dikkatli okuyucuların zorlanmadan okuyabileceği bir kitap haline getirmiş diye düşünüyorum. Bence yazarın dili olsun kurgu tekniği olsun alışılmışın dışındaydı, okurken roman havası kattığını söyleyebilirim. Yazarın hemen hemen her öyküsünde zamanda ki sıçrayışla birlikte geçmişle hesaplaşmalara değinmiş ve bu durum anlatımı zengin kılmış. 40-50 sayfa okuyup 100-150 sayfa okumuş hissi veriyordu. Yazarın Açık Sırlar adında başka bir kitabını da önümüzde ki ay okumayı düşünüyorum. Öykü severlere ve dikkatli okuyuculara tavsiyemdir.
Utanarak belirtiyorum, Munro'yu yeni tanıdım. Canada nasıl bir ülkedir ki muhteşem kadın yazarlar çıkartıyor!
Çocuklar Kalıyor, uzun öykülerden oluşan, insanın bitirmeyi ertelemek istediği bir kitap. Her öykü farklı yaralara dokunuyor. Bunu yaparken de öyle ince ayrıntılarla örüyor ki anlatımı görselliğe dönüşüyor.
Örneğin Murakami'de beni rahatsız eden ayrıntıcılık, Munro'da hiç göze batmıyor.
Tarafsız bir yaklaşımla anlatıyor insanlık hallerini, eksik, kusurlu karakterleri, hüzünlü sonları, iç
sızılarını...
Bir dostum, Munro öykülerinde sürüyle silah asılı duvarda ama hiçbiri patlamıyor, patlamak zorunda da değil zaten demişti. Bunu övgü cümlesi olarak kullanıyordu. Bense her birinin patladığını düşünüyorum, her finalde öyle böyle değil bir şamatayla hem de.
Okunmalı Munro öyküleri, dinlene dinlene, yeniden yeniden.
Tam anlamıyla çok leziz bir kitap;12 öyküden oluşuyor. Alice Munro öykülerindeki kadınların hepsi çizginin dışında ve bir şekilde resti çekmiş kadınlar. Karakterleriyle uzaktan seçilen , kısıtlanmayı reddeden bireyler.Okurken hep hak verdiğimiz, hakkında konuştuğumuz komşularımız gibi hepsi.
Öyküler Kanada’da bir kasabada geçiyor. 12 tane farklı öykü ve hepsinin kahramanı kadın.Alice Munro kalemi çok berrak bir yazar, öykü türüyle aşırı barışık olmayan ilişkimi ısıttı diyebilirim.Yoruma açık, az lafla çok şey anlatabilen bu türü artık ben de seviyorum.
Kararlarını kendi verebilen kadınlar hep var olsun.
Merhabalar herkese, nasılsınız? Neler okuyorsunuz? Alice Munro kaleminden çıkmış 'Firar' adlı kitabını okudum. Hem yazarla hem de kalemiyle ilk defa tanıştım. Kitap aslında sekiz öyküden oluşmakta: Firar, Şans, Yakında, Sessizlik, Tutku Hatalar, Entrikalar, Güçler. Her öyküde hayattan parçalar bulunmakta fakat bir türlü sevemedim kitabı. Yazarın bir türlü anlatımına kaptıramadım kendimi, öyküler güzeldi fakat içeriğinde bazı konular beni okurken artık bitsin demeye sürükledi. Özellikle yazarın zamanlar arası geçişlerinde çok zorlandım şimdi ne kadar süre geçti diye sorular oluştu kafamda bu yüzden de öykü bütünlüğünde kopulmalar. Normalde öykülerden oluşan kitapları okumayı severim. Bu kitapla tarzımız uyuşmadı. 🙈 Başka kitaplarda görüşürüz. 🌿
Nobel Ödüllü öykü kraliçesi canım Munro' nun yine severek okuduğum bir kitabı daha.
Bu yazarı araştırdığınızda karşılaşacağınız ilk cümle, Kanada'nın Çehov'u tabiri olacaktır, Çehov'un dehasını tartışmaya ve bir kıyas yapmaya yüreğim olmasa da, Munro' nun yazdıklarında çok daha farklı bir tat olduğunu söyleyebilirim.
Tanıdık tavrı mı, bu kadın
