Manisa Lisesi'nden mezun olduktan sonra 1978 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Doktorası 1918 - 1923 Yılları Arasında Türkiye'de Edebiyat Dergiciliği ve Edebiyat Dergileri üzerinedir. Gazete ve dergilerde hikâye, eleştiri, araştırma yazdı. Sümerbank'ta çalıştı. Özel kuruluşlarda yöneticilik ve öğretmenlik, TDV İslâm Ansiklopedisi Merkez İlim ve Redaksiyon heyeti üyeliği yaptı. Sakarya Üniversitesi'nde ders verdi.
Güzel olan her şey yarım kalır,filmler en güzel yerde sonlanır.
“çok mutluyum” dediğin yerde hüzün kendini hatırlatır,
sevdiğin yemekler bile nedense her zaman sofrada azdır!
Çocukluk kısadır, gençlik azdır ve bebeklik sanki hiç yaşanmamıştır!
Vefa azdır, sadakat sınırlıdır, verilen sözlerin ömrü kısadır!
Çok seversin çok çabuk gider, güzel
Selamün aleyküm camia,
Aranızdan bir kişiye aşağıdan seçmiş olduğu bir eseri hediye etmek istiyorum, yorum yapmanız kâfidir. Hayırlı olsun herkesler için şimdiden.
#Eserler#
•
Bu kitabı kütüphaneden aldım, listemde olmayan sürpriz bir kitap.
Mektup ,anı, biyografi gibi türleri okumak ve mektubun tarihe karıştığı günümüzde el yazısı mektupları görmek farklı bir heyecan benim için.
Kapağının el yazısı bir mektuptan olması da ayrı bir can vermiş kitaba.
Bir insanın nezaketini insani ilişkilerinde en çok konuşmasından anlarsınız.
Yazılarından da ele verir insan kendisini.
Öyle naif öyle kibar ifadelerle yazmış ki sözlerini, kırmamak için azami gayret göstermiş adeta.
Ayrıca şairliğin şiarindan olsa gerek veciz bir dil gördüm mektuplarında.
O ne kadar ketum dursa da aslında kalemiyle nice gençlere yol göstermiş, cesaret vermiş.
Hayatta yapacak çok şeyi olup yaşamına sığdıramamış bir insan o, çok genç yaşta veda etmiş hayata.
Ve bu kitapla anladım ki, kendi değerlerimizi ne kadar yakından tanırsak o kadar iştiyak oluyor onları okumak adına.
Bence yazarın ve okuyucunun bakış açısını daraltan unsurlardan biri de anlatıma şive katılmasıdır. Bu kullanım, yazılanların anlaşılmamasından ziyade okuma zevkinden çalıyor diye düşünüyorum. Çünkü o kelimenin ne anlattığını, her halükarda bağlamdan anlayabiliriz; fakat kelimenin tam oturmayan duruşunu metinden bertaraf edemeyiz.
Bakır mutfak eşyamız olmamasına rağmen 'bakır kalaylama işlemi' ziyadesiyle dikkatimi çekti. Ve bakır kalaylamayı öğrendim.
Bu anlatım; köye gelip bakırları parlak görünüme kavuşturan o ustanın yanıbaşına beni ulaştırabilen bir anlatımdı.
Anı/öykü tadındaki kitap, bizim köylerin hikayesini anlatmış. Aslında yazar sanki kendi nesline bir not bırakmak istemiş.
Tek tek başlıklar halinde akrabalarından/mekânlardan söz edilmiş.
Kitap bittiğinde yeni biriyle tanışmış hissi oluştu.
Bak Bahar GelmişAlim Kahraman · Büyüyenay Yayınları · 20213 okunma
Alim Kahraman'ın Cahit Zarifoğlu ile 7 yıl boyunca mektuplarında oluşan ve devamında yazarın Zarifoğlu'na duyduğu sevgi ve hasretin göstergesi olarak onunla yaşamış olduğu anıların yer aldığı insanın içini ısıtan bir kitap.
Kitabın ilk bölümü Zarifoğlu'nun yazara göndermiş olduğu mektuplardan oluşuyor. Bu mektuplarda yazara bir abi edasıyla onu sık sık teşvik etmiş, yüreklendirmiştir.
İkinci bölümde ise yazarın anlatımı ile Zarifoğluyla yaşamış olduğu anıları kaleme alınmış. Zarifoğlu'nun edebiyat için yapmış olduğu çalışmaları, çabasını, sürekli diri tuttuğu enerjisini çok güzel bir şekilde işlemiştir.
Zarifoğlu'nu ölümüne yedi yıl kala tanıyan ve bu yedi yıl içerisinde onunla dost olmayı başaran yazar kendini çok şanslı gördüğünü belirtiyor.