All About History Türkiye Gönderileri
All About History Türkiye kitaplarını, All About History Türkiye sözleri ve alıntılarını, All About History Türkiye yazarlarını, All About History Türkiye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar hissizleşmişti. Ne ölüm korkusu vardı ne de gözlerinde bir yaşam ifadesi... Öylece yaşayıp gidiyorlardı işte...
"Gittikçe yaklaştığım diyarlardan çıkıp gelen bu rüzgâr, beni bekleyen soğuk iklimlerin habercisi. Rüzgarın beraberinde getirdiği umuttan olsa gerek, artık hayallerim daha tutkulu, daha berrak. Kutbun, ayazın ve işsizliğin mekân olduguna ikna olmak için boşuna uğraştım; nitekim artık orası hayal gücümde güzelliğin ve sevincin toprakları olarak canlanıyor..."
10 ila 11. yüzyıllar arasında yaşamış bir Arap hekim olan Ali bin İsa el-Kahhal, baş ağrısını geçirmek için kafaya ölü bir köstebek bağlanmasını tavsiye ediyordu.
Nazi Almanyasinin Führer'i Adolf Hitler
bir göçebe diktatördü. İktidara geldiği 1933 yılından itibaren ve savaş yılları boyunca belli bir yeri mesken tutmamış, sürekli seyahat etmişti. Resmi olarak Berlin'deki Reich Sansölyeligi (Reichskanzlei) binasinda ikamet ediyordu etmesine ama savaş ilerledikçe túm Avrupa y dolasti. Çoğunlukla başkentten uzak duran Hitler, sahip oldugu 20 Führer Karargäh: (Führerhauptquartiere) sayesinde diledigi yerde kalabiliyordu. Favori karagahlarıysa Bavyera eyaletinde yer alan Berchtesgaden yakınlarındaki Berghof ve Doğu Prusya'daki Kurt iniydi.
Sayfa 22
Selim’in oğlu Kanuni Sultan Süleyman ise kendisini “İkinci İskender” ilan etmişti.
İskender “Büyük” ünvanını, ölümünden sonra Antik Yunanların onu “Megalexandros” yani Büyük İskender olarak anmalarının ardından aldı. Böylece, başarılarının büyüklüğü isminin bir parçası haline gelmiş oldu.
Fransız Cizvit rahibi, coğrafyacı ve fotoğrafçı Pere Guillaume de Jerphanion, 1907 yılında Anadolu’nun sarp kırsalında at sırtında çıktığı yolculukta kendini koniler, kuleler ve sivri kayalarla kaplı, inişli çıkışlı vadilerin ortasında buldu. Rahibin, çevresindeki güzellikleri büyük bir hayranlıkla izlediği bu yer Kapadokya’ydı.
Engizisyon özellikle İspanya’da uygulanışıyla popüler hale gelmiş olsa da aslında o dönemde bütünüyle yeni bir fikir değildi. Esasen bu yeni engizisyon, eski Ortaçağ Engizisyonu model alınarak tasarlanmıştı. İsabel ne pahasına olursa olsun krallığında dini birliğin sağlanması gerektiğine inanıyordu ve engizisyonu yeniden canlandıran da bu olmuştu.
İskender’in Aşk Hayatı
Filozof Sinoplu Diyojen ise İskender’i “Hephaestion’un kalçası tarafından yönetilmekle” suçlamıştı.
Tapınak Şövalyeleri
Daha ziyade Tapınak Şövalyeleri olarak bilinen, “İsa’nın ve Süleyman Mabedi’nin Yoksul Askerleri” ironik bir şekilde aslında 13. yüzyıl Avrupası’nın en zengin gruplarından biriydi.