Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Alpaslan Aliağaoğlu

Alpaslan AliağaoğluŞehir Coğrafyası yazarı
Yazar
9.0/10
3 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
1.083
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Profesör Doktor, Yazar

Okurlar

14 okur okudu.
5 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sosyolojik olarak şehri tanımlayan en çarpıcı ifade 19.yy felsefecilerinden Thoreau'ya aittir. Yazara göre şehir "Milyonlarca insanın hep birlikte yalnız olduğu yerlerdir."
Sayfa 4
Orta Amerika'da ilk şehirler neden daha geç kurulmuştur? Bu durumun birçok nedeni vardır. Bunlardan biri alanın önemli besin kaynağı olan mısırın genetik özelliğiyle ilgilidir. Kültüre alınmış buğday ve arpanın üretimini arttırmak maksadıyla başka türlerle melezleştirilmesi kolay olmasına karşın, yüksek verimli mısır cinslerini üretmek genetik açıdan çok zordu. Bu kıtada evcilleştirmeye uygun hayvanlar da yoktu. Tekerlek bilinmesine karşın yük hayvanları olmadığı için bu yenilik, ulaşımda kullanılamıyordu. Kolayca işlenilen madenler yoktu. Taştan yapılan el aletleri Avrupa istilasına kadar hiç değişmemişti.
Reklam
Marksizm için şehirler, işçilere sunduğu şartlar bakımından kötüdür. Ancak onların tarihsel gelişim bakımından oynayacakları rol önemlidir. Şehirler kapitalizmin ürünü oldukları gibi onları ortadan kaldıracak tohumları da içinde taşımaktadır.
Sayfa 10
"Sur, savunma için önemli olmakla birlikte onun asıl fonksiyonu şehir ve kırsal alanları ayırmaktır. Sur dâhilindeki sakinler özgür, idiler. Surların kapıları akşam kapanır ve güneş doğduktan sonra açılırdı. Dolayısıyla, şehir sakini olmayan insanlar, surların dışında kapıların çevresinde gecelemekte, bu alanlarda yeni mahalleler (faubourg-kaledışı) ortaya çıkmaktaydı. Zamanla bu alanların şehirlere dâhil edilmesiyle şehirler fiziki olarak büyüme imkânı bulmakta; sonuçta bugünkü alt şehirleşmeye (banliyöleşme, suburbanizasyon) benzer bir gelişme yaşanmaktaydı."
Şehirlerin kökenine dair teoriler arasında din faktörü önemlidir. Şanlıurfa ilimizde yer alan, dünyanın ilk tapınma merkezlerinden sayılan Göbekli tepe, bu teorilere kaynaklık eden önemli bir ören yeridir. Şöyleki; "Göbekli tepe kazı çalışmalarını yürüten Schmit de yerleşmelerin ilk ortaya çıkışında dini ön plana çıkarıyor. Din, uygar yaşamda en erken ortaya çıkan aşamaydı. Buradaki tapınak avcı-toplayıcıların karmaşık bir dinî cemaat kurmak için bir araya geldikleri tören alanıdır. Tapınak 11500 yıl önce inşa edilmişti. En büyük dairenin 30 metre, en yüksek sütunların 17 metreyi bulduğu kalıntıların sayısı şaşırtıcıdır. Kazıyı yöneten Alman Schmidt'in tezi basit ve cesurdu. İlk şehirsel topraklarda insanoğlunu bir araya getiren ibadet etme isteğidir. Schmidt yüzlerce mil uzaklardaki göçebe gruplar ritüeller, kutlamalar ve başlangıç törenleri için toplanıyorlardı. Yoksa 10 ton taşı taşımak için hiçbir neden olmazdı. Tapınak şehri doğurdu. Önce tapınak sonra şehir geldi. Kalabalık toplulukların ibadet merkezine yakın olma arzusu ve çevrede yeterli kaynak bulunmayışı insanları tarıma yöneltmişti. Yani dinî mabetlerin yakınında kalma arzusu yerleşik hayatı ve tarımı yanında getirmişti."
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok