Most Liked Amir Ahmadi Arian Reviews
You can find Most Liked Amir Ahmadi Arian quotes, most liked Amir Ahmadi Arian book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
232 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
#OkudumBitti
#VeBalıkOnuYuttu
#AmirAhmadiArian
Devletin bireyleri ezdiği, kokuşmuş, insanı iteleyen, gücü kontrolsüz kullanan bir düzeni gözler önüne seriyor kitap.
Anne, babasını erken yaşta kaybeden Yunus Turabi bekar kendi halinde bir adam, otobüs şöförlüğü yapmaktadır. Bağlı oldukları sendika greve gider,grev sonucu kanlı biter. Yunus olay yerinde hiçbir şeye katılmasa da, öncesinde fişlenmiştir. Kendi aracını alır servise başlar, durağın birinde onu kışkırtan genç bir adamı döver, bunu takiben tutuklanır.
Hacı Ali adında bir polis sorgular, karşılıklı psikolojik savaş verirler. Ölesiye dayak yer, hücreye kapatılır, zaman kavramını yitirir. Suç işlemediği halde, suçlu muamelesi görür.
Hayat hiç ummadığın anda, ummadığın yerlere götürebiliyor insanı. Yaşam akıp giderken, birden tersine dönebiliyor.
Kitapla kalın sevgili dostlar.
·
Not rated
"Kaçırılmaması gereken önemli bir yeni roman." (Joyce Carol Oates)
İranlı yazar Amir Ahmadi Arian, bu romanında bireysel yaşamları ezen bir devletin takıntılı ve kokuşmuş gücünü çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. The Stanger, 1984 ve The Orphan Master's Son'dan yansımalar içeren eser, aynı zamanda dünya edebiyatına güçlü
Devrimden sonra İran yaşamı hakkında ipuçları vermesi bakımından güzel bir kitap. Ancak kitap tanıtımlarından oluşan beklentimi karşılamamıştır. İran hakkında hiç bilgisi olmayan bir kişiye zayıf bir kurgudan bakla hiç bir şey veremez. Okumadan önce ülke hakkında Bilgi sahibi olmak faydalı olacaktır. Ancak belirttiğim gibi büyük beklentileri karşılamamaktadır.
·
Not rated
Çok sevemedim bana birşey katmadi
"Ve Balık Onu Yuttu," beni etkilemeyen sığ bir hikaye sunuyor. Karakterlerin duygusal derinliği eksik, bu da bağ kurmayı zorlaştırıyor. Kitap, klişe öğeler ve öngörülebilir olaylarla dolu, bu da okuma deneyimini sönükleştiriyor. Dil kullanımı zaman zaman ağır ve anlaşılması güç. Temalar yeterince derinleştirilmemiş, yazarın mesajı bulanık. Hikaye ilerledikçe tempo düşük, sürükleyici değil. Genel olarak, "Ve Balık Onu Yuttu," benim için doyurucu bir okuma deneyimi sunamadı, zayıf karakter gelişimi ve tahmin edilebilirliğiyle öne çıkıyor.
İran edebiyatından çarpıcı bir eser okudum.Yazar İran asıllı ama Amerika'da yaşıyor.Kapağina vurularak aldığım bu eser beni İran gerçeği ile yüzleştirdi.Rejimin despotizmini,bireyi nasıl bir böcek gibi ezdiğini,rejimin bekası yüzünden bireyi nasıl kurban edebildiğini anlatan bir metin.
Yunus bir otobüs şoförüdür ve bağlı olduğu sendika grev yapmaktadır.Yunus siyasi kimliği olan biri değildir ama baskıyı öyle yakıcı bir şekilde görür ki her sabrın bir sonu olduğu gibi onunki de taşar ve kendini olayların ortasında bulur.Sonra siyasi tutukluların bulunduğu Evin adlı cezaevine gider.Oradaki sorgulama sırasında yaşadığı baskı,işkence ve sistemin amansız işleyişi okuyucunun hafızasına kazanır.Hem Yunus'un sorgusu ile içinde bulundukları anı hem de hatırladıkları ile geçmişi anlatan eser İran'ın da tarihini ve atmosferini anlatır .Devrim öncesi ve sonrası ile birlikte sistemin paslı çarklarını da gözler önüne serer.Oldukça akıcı olan eserde sağlam alt metinler var ayrıca Yunus'un psikolojisi,onun da ruhunun karanlık dehlizleri,geçmiş travmaları arasında okuyucuya aktarılır.Gri ve karanlık bir atmosferde geçen bu eserde insanın aklından silinmeyecek sahneler dolu.Ayrıca okuru Tahran sokaklarında gezdiren,trafiğine,keşmekeşine tanık ettiren metin,şehrin geçirdiği kentsel dönüşümü de ortaya seriyor. Akıcı, politik bir kurgu arayıp aynı zamanda İran'ın tarihine merak duyanlara...
İran'da belediye otobüsü şoförlüğü yapan Yunus, sendikasıyla birlikte daha iyi çalışma şartları için bir eyleme katılır. Politikayla çok ilgisi olmasa da bu eylemden sonra bazı konularda sınırları zorlanmaya başlar ve ertesi gün kendisine laf söyleyen birine patlar. Tutuklanarak siyasi mahkumların kapatıldığı Evin cezaevine götürülür.
Kitapta Yunus'un cezaevindeki günlerine, İran adalet sistemine göz atarken, aynı zamanda geriye dönük hatıraları ile İran devrimi öncesine ve sonrasına da tanıklık ediyoruz. Bir ülkenin insanlarının dönüşümünü, devletin olayları zorla, işkence ile nasıl istedikleri gibi yönlendirdiğini en açık haliyle gözler önüne seriyor.
O kadar akıcıydı ki iki oturuşta okudum kitabı. Ayrıca betimlemeleri çok güzel ve yerindeydi. Herşey gözümün önünde tek tek canlandı.