Amy’s teaching and research interests include the sociology of gender, work, food, and families. She has served as a consultant on workplace sexual harassment cases, and her research on this topic has been cited in the New York Times, USA Today, BuzzFeed, TIME, NBC News, and other outlets. Her book Childfree by Choice (Dutton, 2019) explores the history and growing movement of adults choosing to forgo parenthood. Dr. Blackstone has shared her research on the childfree choice in The Atlantic, Washington Post, Huffington Post, on the Katie show, and other venues. She is passionate about food and has taught the Sociology of Food at UMaine and in Italy.
Din bizi, üremenin hem amacımız hem de görevimiz olduğuna inanmaya iten en güçlü etkenlerden biridir. Sadık takipçilerinin çoğalmasını teşvik etmek, kilisenin devamlılığını sağlama alır.
"Bebeklerin üzerinde durulduğu ölçüde yetişkinler göz ardı edilir. Bir kadın amaca (türün devamlılığını sağlamak) giden bir araç olarak görüldüğü ölçüde bir başına ve kendi içinde güzel, canlı ve değerli görülmez."
"Yani mesele, biyokimyager ve bilimkurgu yazarı Isaac Asimov'un aşırı nüfusla ilgili zamanında işaret ettiği gibi 'bebekler insan ırkının düşmanıdır' değildir, yaşam tarzlarımızın dünyanın kaynaklarından orantısız bir pay talep etmesidir."
-Ebeveynlik herkes için biçilmiş kaftan değildir. Bunda utanacak bir şey yok. Aksini ileri süren kültürel mesajların yaygınlığına rağmen, ebeveynlik herkes için tatmin edici bir yaşamın anahtarı değildir. Ebeveynlerin bile tatmin olmak için ebeveynlikten fazlasına ihtiyacı vardır. Bazılarımız içinse ebeveynlik tatmin denkleminin hepten bir parçası değildir.
*Olanı olduğu gibi kabullenmek;yürekteki savaşları bitirir.
Lev Tolstoy
*Huzurunu yaşadığı günde bulamayan insana kurtuluş yoktu.Aylak Adam,
Yusuf Atılgan
*Persona'nın, insanın gerçekte olduğu şey değil, başkalarının ve kendisinin olduğunu düşündüğü şey olduğu söylenebilir.,,“Kendindeki ''öteki'' ile karşılaşmış insan aynı kalamaz; ve yaşamındaki sarsıcı değişim kaçınılmazdır.”"..oluşum, yeniden oluşum, ebedi zihnin ebedi eğlencesi "Dört Arketip,
Carl Gustav Jung
*Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde kendini çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder.
Anton Çehov
*Her çağda ahlaksızlığın dinden aldığı destek, ahlakın aldığından az olmamıştır.Bir Yanılsamanın Geleceği,
Sigmund Freud
*"Aptallık derinlikten yoksundur, aptalın kurnazlığı yoktur. Zekâ ise kıvrılıp bükülür, saklanır. Akıl sinsidir, aptallık ise dosdoğrudur, dürüsttür. Karamazov Kardeşler
Fyodor Dostoyevski
*“Bir baharı hak ettim, hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim.”
Virginia Woolf
*"Bende birisi kendisi ile sohbet ediyor." Bekleyiş Unutuş
Maurice Blanchot
*"Annelik içgüdüsü olarak düşündüğümüz şeyi annelik sosyalleşmesi olarak tanımlamak daha iyi olabilir, bu doğamızdan ziyade kültürümüzün ürünüdür."Gönüllü Çocuksuzluk,
Amy Blackstone
*"Dilin bir önermesini anlama edimi bir müzikal temayı anlama edimine sanıldığından çok daha benzerdir. Demek istediğim şu:linguistik bir cümleyi anlamak, genelde bir müzikal temayı anlamak denen şeye sanıldığından çok daha yakındır.", Wittgenstein ve Dilin Sınırları
Bazen, Türkiye’de ya da yurtdışında bulunan kiliseleri, katedralleri ziyaret ederiz. Strazburg’daki Notre Dame Katedrali, KKTC’deki St. Nicholas Katedrali, İstanbul’daki St. Antuan Kilisesi ilk aklıma gelenlerden…
Hıristiyanlar için kutsal görülen bu mekânları gezerken hayranlık duymamak imkansız. Mimarisi, atmosferi, işlemeleri, vb… Hepsi
Hayatımda ilk defa bu konuyla ilgili okuyorum. Gönüllü çocuksuzluk kavramı birçok insan için kabul edilemez geliyor. Ben de ilk defa bu kitapla tanıştım. Bu kadar çok insanın bu tür düşünce yapısı içerisinde olmasına da şaşırdım. Ebeveyn olma herkesin yapabileceği, ya da yapmak isteyeceği bir şey olmamalı derdim hep. Bu kitapta da tam da bundan bahsetmiş. Toplumda var olan herkesin evlenmesi ve çocuk yapması gerektiği fikrine hep karşı çıkmışımdır. Kime neyin uygun olduğuna toplumdaki bireyler nasıl karar verebilir ki? Topluluklarındaki bu düşünceye karşı çıkabilmiş ve neden çocuk istemediklerine yönelik düşüncelerini çok yönlü anlatan bir çiftimiz var kitapta. Çevrelerinden, hayatlarından, araştırmalarından edindikleri bilgileri bir kitapta toplamış yazar ve ona destek olan eşi. Çiftin bu konuyla ilgili siteleri bile varmış. Bu tarz konuları düşünmemiş, ebeveyn olmanın insanın kaderinde olan ya da olması gereken bir durum olduğunu düşünen birinin okumak isteyeceği bir kitap değil. Muhtemelen bütün argümanlarını saçma bulacaktır. Çocuk sahibi olmanın ciddi bir iş olduğunu, belki de herkesin olmaması gerektiğini, hatta mümkünse profesyonel bir bakış açısı ile ele alınması gerektiğini düşündüğüm için kitaptaki argümanlar bana garip gelmedi. Birkaç yerde eksik bıraktığını bile düşünüyorum. Çocuk istemiyoruz ama çocukları çok seviyoruz vurgusunu sık sık dile getirmiş yine de. Sevmeme seçeneğini de göz önüne almak gerekir. Akıcı bir kitap diyemem. Bölümlere ayırmış ancak bölümler birbirine yakın konulardan bahsettiği için karışıkmış gibi geldi bana. Bu tarz konuları araştırmak isteyenler için güzel bir kaynak.