Anahide Ter Minassian, 1929'da Paris'te doğdu. Babası, Sivas Zara doğumlu Levon Kevonyan annesi, ünlü Gülizar-Keğam Der Garabedyan çiftinin kızları, Muş doğumlu Armenuhi Der Garabedyan'dır. Ermeni yazar ve sanatçıların çevrelediği bir aile ortamında yetişti. Sorbonne'da tarih ve coğrafya öğrenimi gördü. Paris'teki çeşitli liselerde ders verdi. 1969'dan itibaren, Sorbonne ve EHESS'te, Rusya tarihi, uluslararası ilişkiler tarihi, Ermeni toplumsal, kültürel ve siyasal tarihi gibi konular üzerinde çalışmalar yürüttü. Fransa, ABD, Türkiye, Lübnan, Yunanistan ve İran'da, çeşitli dergi ve kitaplarda pek çok makalesi yayımlandı. Farklı yer ve zamanlarda yayımlanmış altı makalesini bir araya getiren Ermeni Kültürü ve Modernleşme adlı kitabı 2006 yılında Aras Yayıncılık tarafından basıldı.
Ermeni Sorunu Doğu Sorunu’nun bir yanıydı ve onun başlıca özelliklerini aynen taşıyordu: Osmanlı İmparatorluğunda baskı altında tutulan bir azınlık, kültürel Rönesansın gelişi, Balkan ayaklanmaları örneği, Osmanlı İmparatorluğunun kendisini çağdaşlaştıramaması ve Avrupa devletlerinin rekabeti.
içinde boğuluyordu:
“devrim”, “özgürlük”, “despotluk”, “barbarlık”, “yoksulluk”, “aşağılanma”, “fedakârlık” ve “sosyalizm” gibi kelimeler düzenli olarak tıpkı sihirli sözler gibi durmadan tekrar.
Kafkasya Ermenileri, millî hareketin evrimineterimin geniş anlamıyla sosyalizmi dahil ettiler. Buna Marksizmi de kattılar. Fakat Gürcüler arasında hızla yayılan Marksizm, Ermeniler arasında yavaş ilerledi ve ancak
Ermenistan’ın Sovyetler Birliği içine alınmasından sonra,
resmî ideoloji olarak kendini zorla kabul ettirdi.
Türk yetkililerinin onayıyla, göçebe güney Kürtlerinin (mevsimlik) hareket alanları kuzey ve kuzeydoğu yönün de gitgide daha çok genişletildi. Göçebe ve yarı-göçebe Kürtler, Muş ve Van yöreleriyle Ağrı Dağı çevresinde kışlıyor, yerleşik halkların köy ve kasabalarını işgal ediyorlardı. Ermeni köylülerden erzak ve haraç istiyorlar; onları kendi korumalarını [hafir] satın almaya zorluyor, herhangi bir cezaya çarptırılmadan mallarını yağmalıyor, kadınlarını ve sürülerini kaçırıyorlardı.Ermeni köylü ve zanaatkârının olağan tepkileriyse kaçmak ve İstanbul’a, İzmir’e, Transkafkasya’ya göçmekti.